Arkadaşım:
"Bir kederin mi var?" dedi. "Buraya çıkınca seni gördüm. O kadar dalgındın ki yanına sokulduğumu duymadın. Ne var kuzum?"
"Hiç, hiç... Dalga geçiyordum."
"Ne dalgası?"
Gülerek cevap verdim:
"Aşk dalgası..."
"Daha bekâr mısın?"
"Bekârım."
Ben daima ızdırap içinde yaşayan bir adamım! Bu azap adeta kendimi bildiğim anda başladı. Belki daha dört yaşında yoktum. Ondan sonra yaptığım değil, hatta düşündüğüm fenalıkların bile vicdanımda tutuşturduğu nihayetsiz cehennem azapları içinde hâlâ kıvranıyorum. Beni üzen şeylerin hiçbirini unutmadım. Hatıram sanki yalnız elem için yapılmış.