En Eski Perişanız Gecenin Karanlığında Sözleri ve Alıntıları
En Eski Perişanız Gecenin Karanlığında sözleri ve alıntılarını, en eski Perişanız Gecenin Karanlığında kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben yatay çizgilerin peşindeyim; kıpırtısız doğa görünümlerinin, boş sokakların, geçmiş yaşam izlerinin sindiği nesnelerin ve durağanlığın.
Oysa Raci, beni dik çizgilere çekiyor; uç tipler, şaşırtıcı yaşam öyküleri, düş ürünü saçmalıklar..
diyorum gözlerimi düellodaki bir kovboy gibi kısarak. Şu fabrika bacalarına, şu yüksek yapılara, organize sanayinin kuşattığı şu yerlere bak! Buraları bir zamanlar bize can vermiş, çocukluğumuza, ilk gençliğimize tanıklık etmiş yerler mi? Bir bak!
Haa, deyip gülüyor Raci, gerçek bir Austin doktoruydu o. Tamirci değildi ama karbüratör ayarında üstüne yoktu. Ayar çekilmiş bir karbüratör en kutsal müzik enstrümanıydı onun için, sade kahvesini yudumlarken gözlerini yumar ve motorun sesiyle başka diyarlara uçup giderdi; yüzünde tek çizgi oynamaz, bu dünyayla bütün ilişkisini keserdi.
herşeyi alt üst etti Recep Kaptan. Türlerinin örneklerine ancak kalıntılarıyla doğa müzelerinde rastlanabilen eski zaman yaratıkları gibi, benzinli Austin kamyonlar da yok olup gittiler; ancak kimi siyah beyaz yerli filmlerde görüyorum onları ve içim sevgiyle doluyor.
Şimdi gözlerim kapalı. İçimde kaçak bir huzur her an bozulacakmış gibi titreşiyor. Gözlerimi açsam bitecek, biliyorum.
Aynaya baktığımda kendimi gördüm. Değişmişim.Ne çok değişmişim.
Baktım, Ercü köşedeki masaya kaykılmış, peygamber gibi oturuyor. Ne gam ne kasavet. Oysa durumu benden çok daha kötü. O da şoför. Ama ne araba var, ne ev, ne karı, ne de çocuk. Bir Ercü, bir de ehliyeti.Ehliyet var ama iş yok.
Yüzükoyun uzandım ve kana kana su içtim. Bana alışmalısın, ne senin işine karışacağım ne de soru soracağım. Saçım sakalım uzayacak burada, değişeceğim. O zaman beni seversin belki.
Yağmurun sürekli çiziktirdiği iki konik ışığın aydınlığında, büyükçe bir ağacın altında dikilmiş bana bakan birini gördüm. Kasketinin siperi tepesine doğru itilmişti ve dudağının kıyısında sigara tütüyordu.Baba, diye mırıldandım. Oysa benden gençti. Ölüler genç kalırdı, unutmuştum.