En Eski Peygamberimiz'in Şemaili kitaplarını, en eski Peygamberimiz'in Şemaili sözleri ve alıntılarını, en eski Peygamberimiz'in Şemaili yazarlarını, en eski Peygamberimiz'in Şemaili yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öyle kitap incelemesi yapacak halimde, kıvamımda yok ancak kendimce nasibimi dile getireyim istedim. Peygamberimizin hayatına dokunmak kimi zaman sofrasına oturmak, oturup konuşmak, göz göze gelmek, şöyle endamını seyretmek, gülmenin ve ağlamanın en insani yanına şahit olmak ve hissetmek adına enfes bir kitap, soğuk değil hele hele resmiyet hiç yok. Mesela kimi yerde Cânım Peygamberim diyor. Yazar bütün bir hayatını zaten bu bahçenin güllerini derleyip demet demet bizlere, talebelerine sunmaya adadı. Sıradan tarz ve telakkilerin dışında kısa ama çarpıcı yorumlamalar buluyorsunuz. Peygamberimiz hakkında bilgi vermekten daha çok "ha bu arada unutmadan sizi tanıştırayım" der gibi kısacası samimi, doğal bir uslupla yazılmış kıymetli bir eser
Peygamberimizin giyim ve kuşamındaki gözettikleri tarz ve duruş, elimize şu ölçüleri vermektedir
1. İsraftan sakınmak
2. Giyinmeyi gurur ve gösteriş vesilesi yapmamak
3. İçinde bulunulan sosyal sınıfın imkan ve şartlarını göz önünde bulundurmak
Peygamberimizin sıklıkla dile getirdiği yemede, giymede vs. "önce sağ el..... sol ayak" disiplini ilk bakışta fazlaca ayrıntı gibi gelse de esasında tamamen bir disiplin, bir uyanık olma hali, her an kendini kontrol etme ve ezbere yaşamaktan kurtuluş çabasıdır.
Nitekim milliyeti, örfü, âdeti, geleneği ve iklimi birbirinden çok farklı olan bu muazzam coğrafyanın sakinleri, kıyafet gibi "şekil" de değil, iman gibi b,r "merkezi otorite" etrafında birleşmesini becermişlerdir.
Bugünün özellikle Suud Hanedanının ve diğer Arap ve Acem milletlerinin milli ve mahalli kıyafetlerini, "İslamî kıyafet" diye takdim etmek başkaca hatalar zincirinin ana kaynağını oluşturmaktadır.
Peygamber Efendimizin kimi meselelerde ki bütün çabası, varlıklıyı yoksul yapmak değil, maddi zenginliğin üstüne mânâ kaftanını giydirmek olmuştur. Bu kaftanı giymeyi başarabilen kamil insanlar "varlık" lafı etmeyi, yüz kızartıcı bir davranış telakki etmişlerdir.
Peygamberimiz dünyayı mucize'lerle idare etmemiştir. O'nun elinde mucize, prensiplerin tehlikelerle karşı karşıya kaldığı nazik anlarda kullanılmış bir silahtır.