Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Peygamberin Endişesi

Yavuz Ekinci

Sayfa Sayısına Göre Peygamberin Endişesi Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Peygamberin Endişesi sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Peygamberin Endişesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Büyük Kent'in kadim mezarlıklarına iş makineleri, kepçeler, dozerler ve kamyonlar girdi. Mezarlar, lahitler, mezar taşları, sunaklar, adaklar, dev ağaçlar yerlerinden söküldü. Bin yıldır mezarlarında huzur içinde yatıp İsrafil'in sura üflemesini bekleyen ölülerin kemikleri sağa sola saçıldı.
Sayfa 25 - Doğan KitapKitabı okudu
Felaket Çağı'nın şafağında Büyük Kent'te peş peşe olaylar yaşandı. Ağızları köpürmüş, ruhlarını nefret, kalplerini karanlık, gözlerini kan bürümüş insanlar; Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin, Süryanilerin, Keldanilerin, Kürtlerin yaşadığı sokakları, evleri bastı. Ellerinde pala ve baltalarla insan avına çıkan kurt sürüleri; yağmaya, talana, ırza geçmeye, çalmaya ve öldürmeye koyuldu. Dehşete düşen Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Keldaniler, Asuriler, Süryaniler, Ezidiler evlerini, mezarlarını, kiliselerini, geçmişlerini ve hatıralarını bırakarak kaçtılar. Kimi kaçarken denizde boğuldu, kimi çöllerde susuzluktan eridi, kimi dağlarda kurda kuşa yem oldu, kiminin bir kuytuda boğazı kesildi, kimi evinin önündeki kuyuya atıldı...
Sayfa 25 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Kadim mezarlıkların yerlerine askeri kışlalar, alışveriş merkezleri, rezidanslar, gökdelenler, apartmanlar dikildi. Geriye kapanmayan yaralar, dinmeyen çığlıklar, gömülmemiş ölülerin huzursuz ruhları ve sağır edici bir sessizlik kaldı.
Sayfa 26 - Doğan KitapKitabı okudu
"...Mezarsız kalan ölülerin acı çeken ruhları Büyük Kent'in sokaklarına, caddelerine, evlerine dağıldı. Kadim mezarlıkklarının yerlerine askeri kışlalar, alışveriş merkezleri, rezidanslar, gökdelenler, apartmanlar dikildi. Geriye kapanmayan yaralar, dinmeyen çığlıklar, gömülmemiş ölülerin huzursuz ruhları ve sağır edici bir sessizlik kaldı."
Sayfa 26 - Doğan Kitap / YazKitabı okudu
İnsan derdi kadar Büyük olurmuş.Hayat nasıl başlarsa öyle biter.
" Ahir zaman kehanetlerin bir bir çıktığı, karanlık adamların kafa kestiği, deniz görmemiş insanların can havliyle denizleri aşmaya çalıştığı, şehirlerin harabeye, denizlerin mezarlığa, ruhların kadavraya dönüştüğü; kötülüğün baş tacı edildiği, iyiliğin ve doğruluğun ayaklar altına alındığı, adaletin yeryüzünü terk ettiği, kalplerin karanlığa gömüldüğü, gönüllerin virane olduğu; hayallerini, masallarını, şarkılarını ve hikayelerini yitiren insanların balıkçının oltasına takılan balıklar gibi gerçeğin peşine takıldığı; mezarlıkların imara açıldığı, ölülerin yol kenarına atıldığı, insanların bodrumlarda cayır cayır yakıldığı, annelerin evlatlarının kemiklerini aradığı, korkunun ete kemiğe bürünüp sokağa çıktığı, bağışlamanın yerini intikama bıraktığı, Felaket Çağı' nın yeryüzünde bütün ihtişamıyla hüküm sürdüğü günlerde..."
Reklam
Eskilerin dediği gibi,duvarı nem,insanı gam yıkardı.
Sayfa 28
Karanlık adamların kafa kestiği,deniz görmemiş insanların Can havliyle denizleri aşmaya çalıştığı,şehirlerin harabeye, denizleri mezarlığa dönüştüğü, kötülüğün baş tacı edildiği, iyiliğin ve doğruluğun ayaklar altına alındığı adaletin yeryüzünü terk ettiği, kalplerin karanlığa gömüldüğü ve gönüllerin virane olduğu, hayallerini ve hikayelerini yitiren insanların balıkçıların oltasına takılan balıklar gibi gerçeğin peşine takıldığı,mezarlıkların imara açıldığı ölülerin yol kenarına atıldığı, kötülüğün hüküm sürdüğü günlerdi...
" Eskilerin dediği gibi; duvarı nem, insanı gam yıkardı."
Mehdi de önce yalnızlığa sonra da kitapların tehlikeli, sessiz ve büyülü dünyasına sığındı.
Reklam
Kitaplar her geçen gün biraz daha onu gerçeğin donuk, sıkıcı ve renksiz dünyasından alıp canlı, büyülü, renkli bir hayata götürdü.
Sayfa 34 - Doğan KitapKitabı okudu
Kitaplar her geçen gün biraz daha onu gerçeğin donuk, sıkıcı ve renksiz dünyasından alıp canlı, büyülü, renkli bir hayata götürdü.
Sayfa 34 - Doğan KitapKitabı okudu
“Halinden hoşnut olmayan, terk edilmiş, ölümün soluğunu ensesinde hisseden, göğsünde hep bir ağırlık taşıyan, hayal ile gerçek çizgisi iç içe geçmiş bütün insanların sığındığı gibi Mehdi de önce yalnızlığa, sonra da kitapların tehlikeli, sessiz ve büyülü dünyasına sığındı. Kitaplar her geçen gün biraz daha onu gerçeğin donuk, sıkıcı ve renksiz dünyasından alıp canlı, büyülü, renkli bir hayata götürdü.”
70 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.