Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Piramitler (Diskdünya Serisi #7)

Terry Pratchett

Piramitler (Diskdünya Serisi #7) Gönderileri

Piramitler (Diskdünya Serisi #7) kitaplarını, Piramitler (Diskdünya Serisi #7) sözleri ve alıntılarını, Piramitler (Diskdünya Serisi #7) yazarlarını, Piramitler (Diskdünya Serisi #7) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerçekten iyi beceriyoruz, diye düşündü. Hayvanlar bile böyle davranmayı başaramazlar. Gerçekten ahmak olmak için insan olmak gerekiyor.
Reklam
Tanrılarla ilgili sorun, yeterince insan kendilerine inanmaya başladığında, tanrıların da gerçek olmalarıydı. Ve var olmaya başlayan şey, başta amaçlanan şey olmuyordu.
Ancak, tanrılar uzakta ve görünmezken seni görmezden gelmeleri bir şeydi, etrafta dolanırken bunu yapmaları başka bir şey. Salak gibi hissediyordu insan kendini.
Bu bir rüya. Kendin bilmediğin hiçbir şeyi söyleyemem sana.
Uyuyan birini öldürmenin en az yetmiş yöntemini biliyordu, ama öncelikle uyandırma konusunda hiç bilgisi yoktu.
Reklam
Kendi verdiğin emirlere aykırı bir biçimde ve eğer yakalanırsan kendini timsahlara attıracağını bile bile kendi sarayının çatısında hırsız gibi dolanmak, kendi muhafızlarından kaçınmaya çalışmak, tuhaf bir duyguydu.
Gerçekten iyi beceriyoruz, diye düşündü Teppic. Hayvanlar bile böyle davranmayı başaramazlar. Gerçekten ahmak olmak için insan olmak gerekiyor.
“Senin sorunun evlat, her şeyin ederini biliyorsun ama hiçbir şeyin değerini bilmiyorsun!” “Senin sorununsa -ee- bilmemen!” “İnsanlık hep daha yukarıya uzanmalıdır!” “Evet, sağlam bir mali zeminde, Khuft aşkına!”
Belki, diye düşündü, başka bir yerde de hayat vardır. Yıldızlarda belki. Birbirinin yanı sıra düşünce aralığında yığılmış milyarlarca evren olduğu doğruysa, başka yerlerde de insan olması gerekir. Fakat nerede olurlarsa olsunlar, ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, ne kadar kasarlarsa kassınlar, bizler kadar gerzek olmayı başaramayacakları kesin.
Reklam
“Sakın yapma, evlat” dedi acı dolu bir sesle. “Sakın neslini sürdürme.”
Elle tutulmaz, gözle görülmez olan ve uzaklarda bir dağın başında oturan tanrılara inanan öğrenci arkadaşlarına imreniyordu. İnsan böyle bir tanrıya gerçekten inanabilirdi. Fakat kendisini her sabah kahvaltıda gördüğün bir tanrıya inanmak son derece zordu.
eğer hayatta olsalardı atalarımızın gerçekten düşünecekleri şey şu olurdu: "burası niye bu kadar karanlık?"
“Ve inandığımız her şey, inandığımızı sandığımız her şey değil.”
Sayfa 225 - DelidoluKitabı okudu
“Görmek inancın bittiği yerdir, çünkü artık inanca gerek yoktur.”
Sayfa 184 - DelidoluKitabı okudu
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.