"Zannetme ki güldür, ne de lâle,
Âteş doludur, tutma yanarsın.
Karşında şu gülhûn piyale!
İçmişti fuzuli alevden
Düşmüştü bu iksir ile mecnûn
Şi'rin sana anlattığı hale..."
Yârin dudağından getirilmiş
Bir katre alevdir bu karanfil,
Rûhum acısından bunu bildi.
Düştükçe vurulmuş gibi, yer yer,
Kızgın kokusundan kelebekler,
Gönlüm ona pervâne kesildi.
Zannetme ki güldür,ne de lale,
Ateş doludur,tutma yanarsın.
Karşında şu gülsün Piyale.
İçmişti Fuzuli bu alevden
Düşmüştü bu üstü iksir ile mecnun.
Şi’rin sana anlattığı halexx
Düşünüş ayrılığından dolayı hakaret, öteden beri bizde kullanılan aşınmış bir silahtır ki, şerefsiz bir miras halinde, aynı cinsten kalem sahipleri arasında batndan batna intikal eder.
Tek kelimeyle harika. Ahmet Haşim kelimelerin sesini duyan onlarla oynayan ve harika şiirler çıkaran bir adam. Kitaptaki neredeyse her şiirin altı çizilmeye değer. Benim en beğendiğim merdiven ve piyâle oldu. Şiirler konusundaki tek sıkıntı anlamını bilmediğim pek çok kelime yüzünden akışın kesintiye uğramasıydı onun dışında bence güzeldi
PiyâleAhmet Haşim · Yapı Kredi Yayınları · 2018583 okunma
Bu basımı okumadım ama yaklaşık 70sf minik kitabını okudum içindeki Sonbahar, Havuz. Parıltı, Şafakta, Başım, Bir Yaz Gecesi Hatırası, Ruhum şiirleri anladığım kadarıyla hoştu, diğerlerini de osmanlıcadan çevirmeden okumuştum sonra tekrar bakarım bekli kitaba düzgünce sanırım bir de merdiven şiiri vardı ilginçti. Sema kelimesi çok geçiyordu şiirlerde
PiyâleAhmet Haşim · Yapı Kredi Yayınları · 2018583 okunma