Fiziki dünya ve ya bir bütün olarak evren, Demiourgos'un bir kosmos, yani düzenli bir evren yaratmak amacıyla, ezelden beri var olan kaosa veya şekilsiz maddeye, değişmez ve ezeli-ebedi bir modeli taklit ederek, matematiksel bir düzen yükleyen ilahi bir sanatçının eseridir. O, İdeaları model olarak alıp, dünyayı, doğanın imkan verdiği ölçüde yetkin bir varlık alanı şeklinde tasarlayarak yaratmış olan ilahi bir akıl ya da Demiourgos'un faaliyetiyle ortaya çıkar.
Doğayı canlı ve akıl sahibi bir varlık olarak tasavvur eden Platon, bununla elbette, dünyanın veya doğanın bütünüyle düzenli ve güzel olduğunu anlatmak ister. Buna göre, doğanın davranışı da düzenli olmak, ondaki şeylerin de, aynen akıl sahibi insanda olduğu gibi, gelişigüzel veya rastgele değil de, zorunluluk tarafından belirlenen doğanın izin verdiği ölçüde, "en iyiden yana" olmak durumundadır. Bu ise, hiç kuşku yok ki, evrendeki düzenin, sadece aklın ifadesi ya da tezahürü olmak anlamına değil, fakat anlama ve taklit etme açısından insan için de bir model olduğu anlamına gelir. Başka bir deyişle, evrenin düzeni, sadece entelektüel merakımızı gidermekle kalmaz, fakat bir yandan da ahlaki taleplerimizi karşılar. Biz, akıl tarafından düzenlenmek ve şekle sokulmak durumunda olan benliğimizde hayata geçirmek zorunda olduğumuz, bize "iyi hayat"ı temin edecek düzeni, onda buluruz.