Evet, bu bir oyun.
-Oyun mu?
Evet, mutluluk oyunu! (...)
Küçüklüğümden beri oynarım, babam öğretti bu oyunu. Bir keresinde ben oyuncak bir bebek istemiştim ve babam da yardım derneğine bunu yazmıştı. Gelen sandıkta bebek yoktu ama bir çift koltuk değneği vardı. Ilk başta bebek gelmediği için üzüldüm ama babam koltuk değneğini görünce mutlu olmam gerektiğini söyledi. (...) Koltuk değneklerine ihtiyacım olmadığı için mutlu olmalıydım. Böylece bu oyuna başlamış olduk. Başımıza gelen şeylerde mutlaka mutlu olacağımız bir şeyler vardır.