Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

1608 - 1619

Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesi

Hrand Der Andreasyan

Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesi Gönderileri

Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesi kitaplarını, Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesi sözleri ve alıntılarını, Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesi yazarlarını, Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şehre girdikten sonra Hasanpaşa Hanı'na indim. Muazzam kagir bir bina olan bu hanın beş yüz beygiri barındıra- bilen yeraltında iki büyük ahırı,rengarenk demir bir parmaklıkla çevrilmiş çok güzel bir havuzu, üç kat üzerinde birçok kagir odası vardi..
Geçtiğimiz bütün bu adalar Venedik'e ait olduğu halde halk Rum'dur. Esasen Venedik'ten İstanbul'a ve Trabzon'a kadar Akdeniz'de ve Karadeniz'de mevcut bütün adaların halkı kamilen Rum'dur.
Sayfa 101
Reklam
..Papa, her sene mübarek perşembe günü, on iki kişinin ayağını bizzat yıkar...
Sayfa 85
Galata o kadar bereketli bir yerdir ki İstanbul'un buradan ve Mısır'dan beslendiği ve bu iki şehir olmazsa kalabalık İstanbul halkının açlıktan kırılacağı söylenir.
Sayfa 18
Boğdan'dan İstanbul'a ve bütün Rumeli'den büyük Venedik şehrine kadar her yerde Ermeni bulunmayan tek bir şehir, tek bir köy ve çiftlik yoktur. İşte, deniz kadar çoğalmış günahlarımızdan dolayı yeryüzünde toz gibi dağılmış bir halde bulunuyoruz.
Sayfa 5
Ayasofya'nın bugüne kadar gösterdiği sayısız büyük mucizelerden zamanımızda vuku bulan birini anlatacağım. 1609 senesinde, meramet (meremmet)* * ve tamir etmek üzere bazı ustalar padişahın emriyle Ayasofya'nın damına çıkmışlardı. Tabii ihtiyaç hisseden ustanın biri, aşağı inmeye üşenerek kireç kabının içine işer ve bunu harca karıştırarak kullanmaya koyulur. Fakat Ayasofya bu saygısızlığa tahammül edemeyerek adamı elindeki kapla birlikte, herkesin gözü önünde yere atar. Adamın vücudu sihirbaz Simon'un iaşesi gibi paramparça olmuştu. Bu vakayı gözleriyle görenler dehşete kapılmışlardır. Padişah vakayı duyunca hayrette kalarak Allah'a yalvarmış, bundan böyle kimsenin bu gibi küstahlık ve cürette bulunmayıp tabii ihtiyaç duyunca aşağı inmesini ve mabede riayet ve hürmet ile hizmet edilmesini emretmiştir. Herkesi hayret içinde bırakan bu mucizeyi bizzat görmedikse de, orada çalışan şayan-ı itimat Ermeni, Rum ve Türklerin ve keza papazların ağzından işittik. Bu hadise, Ekanim-i Selase'nin*** şerefi ve Hıristiyanların iftiharı, Allah'ın azizlerine hürmet göstermeyenlere ise mücazat olarak vuku bulmuştur.
Sayfa 8 - Everest Yayınları, 2013.Kitabı okudu