Şimdiye kadar gördüğümüz
UFO fotoğrafları için iki şey söyleyebiliriz; ya tüm teknolojik gelişmelere
rağmen inanılmaz derecede düşük bir görüntü kalitesine sahiplerdi ya da
bir süre sonra sahte oldukları uzmanlar tarafından ortaya çıkarıldı. Peki
UFO sınıfına giren bu gizemli cisimler gerçekte ne olabilir? Doğrusu bu-
nunla ilgili kimsenin verebileceği kesin bir cevap bulunmuyor. Fakat bu
gizemi bir kenara bırakırsak mantığım, başka bir yıldız sisteminden bize
ulaşabilecek kadar ileri teknolojiye sahip canlıların, savaş uçakları tarafın-
dan takip edilmemeyi de başarabiliyor olması gerektiğini söylüyor. Dola-
yısıyla kişisel olarak UFO haberleri beni yıllardır heyecanlandırmıyor.
Peki şu durmadan fotoğrafları çekilen UFO’lar yerine bir gün gerçekten
uzaylılar bizimle temas kurmak isterse ne olacak? Ya da şöyle sorayım,
uzaylılara ait olduğundan emin olduğumuz bir sinyal bulursak ne yapa-
cağız? Öncelikle, bu konuda daha önce defalarca “yanlış anlaşılmalar”
yaşandığını eminim hatırlarsınız. Bazen bu problemlerin kaynağı ölçüm
aletlerindeki bir hata, bazen de Dünya’dan hatalı şekilde yansıyan bir sin-
yal oldu ve boşu boşuna “Acaba bu sinyal uzaylılara mı ait?” diyerek he-
yecanlandık. Alınan tüm bu derslerin sonucunda yabancı ya da tanımla-
namayan bir sinyal alınması durumunda yapılması gerekenleri belirleme
konusunda önemli adımlar atıldı ve belli protokoller oluşturuldu. Bu ay
oldukça farklı bir kapak konusuyla karşımızda.