Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Posta Kutusundaki Mızıka (Özel Baskı)

A. Ali Ural

En Eski Posta Kutusundaki Mızıka (Özel Baskı) Gönderileri

En Eski Posta Kutusundaki Mızıka (Özel Baskı) kitaplarını, en eski Posta Kutusundaki Mızıka (Özel Baskı) sözleri ve alıntılarını, en eski Posta Kutusundaki Mızıka (Özel Baskı) yazarlarını, en eski Posta Kutusundaki Mızıka (Özel Baskı) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
206 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Sürekli yanımda taşımaktan keyif aldığım müthiş bir kitap. Okurken her cümlenin altını çizmek istiyor insan. Özenle seçilmiş kelimeler aralarında dans ediyor hissi uyandırıyor. Yazarın 'Sevgili Dost' hitabı o kadar hoşuma gidiyor ki sürekli bu iki kelimeyi kullanmaktan kendimi alamıyorum. Ali Ural bu seslenişi neden kullandığını 9. mektupta şöyle açıklıyor: ''Sevgili Dost, Her defasında bu iki kelimeyle başlıyorum mektubuma. Çünkü bu iki kelimeden her biri, gücünü diğerinden alıyor. Sevgili olunmadan dost, dost olunmadan sevgili olunmuyor.''
Posta Kutusundaki Mızıka (Özel Baskı)
Posta Kutusundaki Mızıka (Özel Baskı)A. Ali Ural · Şule Yayınları · 201819,9bin okunma
Reklam
Sevgili Dost, Geçen pazarın "Sevgililer Günü" olduğunu bir mağazanın afişinden öğrendim.
Sayfa 71 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Bir zarfı açmak kadar kalbi titreten ne vardır. Zarf mahremiyettir, mahrem olmasa da satırlar. Bir köşeye çekilinir, yalnız okunur mektuplar.
"Ne güzel!" diyecektim oysa, bir dostla yanında değilken konuşmak. Ne güzel diyecektim, mektup mu; yazarak susmak.
Geçen sabah senin üzüntülü olduğunu söylediler. Dokunsalar ağlayacakmışsın. Dokunmamışlar. Yine de ağlamışsın...
Reklam
...ihtiyaçlarını ne kadar azaltırsan o kadar hür olursun... Demek sahip oluş değil, istiğna açıyor kilidi.
Mutluluk bir seyahat şekli olması gerekirken, bir türlü ulaşılamayan hayali istasyonlar haline geliyor.
Pahalı paltolarla ısıtılan bedenlerimiz, çıplak ruhları için nasıl bir giysi öneriyor?
Reklam
Eksik bilgi bizi yanlış adreslere götürür. Arkadaşlıklar, dostluklar, ortaklıklar ve evlilikler hep bu yüzden biter. Kim bilir hayatımızda kaç kez, "Nasıl da tanıyamamışım!" demiş, kaç kez ince buz tabakasına aldanıp üzerinde yürüdüğümüz gölün soğuk sularında bulmuşuzdur kendimizi.
Hayat, bilgi istediği gibi bedel de istiyor. Ekmeği tanıman yetmiyor, onu sofrana götürebilmek için bedel de ödüyorsun.
Zira bedelsiz alındığını düşündüğümüz şeylerin bedeli daha ağırdır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.