Postmodern Edebiyat Kuramı: Giriş

Niall Lucy

Oldest Postmodern Edebiyat Kuramı: Giriş Quotes

You can find Oldest Postmodern Edebiyat Kuramı: Giriş quotes, oldest Postmodern Edebiyat Kuramı: Giriş book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Eagleton’un kitabının 1983’te yayımlandığın beri İngi­liz Edebiyatı Bölümü’nün “vefatı”nı açıklayacak iki şey oldu: Kül­türel İncelemeler ve Postmodemizm.
Vay vay.
Ancak elbette pek çok İngiliz edebiyatı profe­sörünün tepkisi sıklıkla huysuz bir sözden sakınmazlık biçiminde olmuştur: Çekil git! Eğer gerçekten “Edebiyat nedir?” sorusunu sormanız gerekmişse, edebiyatın ne anlama geldiğine ve neden önemli olduğuna dair en küçük bir fikre sahip değilsiniz demektir.
Reklam
Ancak Eagleton'un da işaret ettiği gibi edebiyat kuramı, felsefi, po­litik, sosyolojik, antropolojik ve pek çok diğer araştırma biçimi ve pratiğinin son derece kaba bir karışımıdır. Kısacası, edebiyat kura­mının disipliner “saflığı” diye bir şeyden söz edemeyiz; elbette di­siplinlerin birbirine bulaşması gibi bir nosyona dayanarak söz edi­lebilecek “saflığı” bir kenara koyarsak. Ancak eğer edebiyat çalış­maları disiplinleraraslığı öğreten bir “disiplin” olacaksa, kendisi­nin disiplin oluşuna dair herhangi bir fikri nasıl koruyabilir?
Edebiyat ça­lışmaları, meşru çalışma nesnesinin edebiyat olduğu fikrini elinden bırakamaz; “edebiyat” ne kadar geniş kapsamlı tanımlanırsa tanım­lansın her zaman tanımlanabilir kalmalıdır. Üstelik bu tanım edebi­yatın değer ve önemine dair (bunlar nasıl kavranırsa kavransın) bir fikri de içermelidir; yoksa edebiyat da televizyon gibi bir-diğer- kültürel-üretim biçimine indirgenecektir. Daha da kötüsü, televiz­yona kıyasla modası geçmiş de addedilebilir.
Edebi metinlere herhangi özel bir değer atfetmeyi reddeden ve her şeyin metin olduğunu ileri süren fikir genellikle postmodemizmin merkezi ilkesi olarak alınmıştır.
Postmodern bir dünyada hiçbir şey merkezi değildir, her şey bir pa­radokstur. Öyleyse edebiyat fikrine kıyasla metin fikri, temelcilik karşıtıdır.
Reklam
Her şeyin bir metin olduğuna dair postmodern fikrin temelinde yatanın da bu soru olduğunu düşünüyorum. Postmodemizm için dı­şarı/içeri ilişkileri sorunu, edebiyat sorusuyla sınırlı değildir, tüm kültür ve toplum alanına uzanır. Postınodemizme göre, bir zaman­lar edebinin romantik uzamı olan yer, genel bir insani varoluş düz­lemine dönüşür; burada kimlik, köken ve hakikat gibi kavramlar, insan “varlığını” ve kültürünü anlamanın temelleri yerine, çokkatlı ve yapısız toplamalar olarak görünürler. “Postmodemizm”in ro­mantik edebiyat kuramı şeklindeki genellemeye ya da düzlemeye gönderme yaptığını düşünüyorum, ki bu da postmodemizmin, hakikatin temelsiz ve yapısız “yapısı’nın “köktenci” kuramı olarak etiketlenmesine yol açıyor. İşte bu nedenle bu kitabı Postmodern Edebiyat Kuramı diye adlandırdım. Diğer bir deyişle, postmoder- nizmin öyle pek de köktenci falan olduğunu düşünmüyorum.
Bir sonraki bölümde göreceğimiz gibi postmodemizmin belirli bir değişkesi bu noktadan hareketle metnin sathının “altında” hiç­bir şey olmadığı sonucuna varır. Metinler ve alıcılar (ya da roman­lar ve okurlar) arasmdaki anlam akışını kontrol eden öncül (yazar) ya da altta yatan (yapısal) bir kaynak ya da mekanizma yoktur: Yal­nızca metinsel satıhların bir oyunudur olan biten. Söylenecek-anlam yerine oyun-anlam vardır.
Modernist edebiyat, endüstriyel kitle kültürü tarafından yok edi­lişini resmettiği insan duyarlığına duyulan inancın yitimiyle nite­lendirilir.
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.