Sürekli bir konuya takılıp kalmak, düşünceden çıkamamak, sürekli geçmişi düşünmek, geçmişte takılıp kalmak, asla affetmemek beyin kimyasının bozulmasına sebebiyet verir.
Kişi ancak kendi içsel dünyasının, duygu ve düşüncelerinin ve bunların davranışları ile ilişkisinin farkındaysa karşısındakinin duygu dünyasını anlamaya açık olabilir.
Ortalama bir insan bir hatayı ikinci kere yapmaz, fakat pozitif psikoloji algısı olan bir insan başkasının deneyimlerinden ders alır, aynı hatayı hiç yapmaz. Duygusal farkındalığı olmayan, duygusal zekâsı düşük kişi aynı hatayı tekrar tekrar yapar.
Beynin bir yarısı hisseder ve diğer yarısı düşünüp zor durumları analiz eder düşüncesi doğru değildir. Bunun yerine, beynin her iki tarafı da emosyonları işler. Sağ taraf, duygular negatif olduğunda daha aktiftir; sol taraf ise duygular pozitif olduğunda daha aktiftir.