Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pratik Risale-i Nur Dersleri

Kolektif

Pratik Risale-i Nur Dersleri Sözleri ve Alıntıları

Pratik Risale-i Nur Dersleri sözleri ve alıntılarını, Pratik Risale-i Nur Dersleri kitap alıntılarını, Pratik Risale-i Nur Dersleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Işlediğimiz her bir günah, kalbimizde, ruhumuzda bir yara açar. Bu yara tevbeyle tedavi edilmezse, büyür. Kalbi ve ruhu en ağır hastalıklara maruz bırakır. Kalbi günahların açtığı derin yaralarla hastalanan bir insan, günahlara karşı hissiz ve duyarsız hale gelir. O hastalıklarin ilacı olan ibadetlere, zikirlere ve dualara olan isteği ve arzusu giderek kaybolur. Her geçen gün daha savunmasız hale gelen kalp,her geçen gün kendini aydınlatan iman nurunu tamamıyla kaybeder,karanlığa gömülür. Kararır, katılaşır.Maddi hastalıkların nasıl bir tedavisi varsa, böyle bir hastalığın da elbette bir çaresi var. İstiğfar...
Nefes almaktan usanmayız. Yiyip içmekten hiç bıkmayız. Fakat sıra namaza gelince, nefis itiraza başlar. Oysa namaz konusunda nefsin değil, kalbin ve ruhun da soyleyecekleri var. Hergün beş vakit namaz kılmanın usandıricı bir iş oldugunu düşünenler, konuyu bir de bu yönüyle ele almalı ve gelecek Bes ikaza kulak vermeli. Bu Bes Ikaz, büyük bir kazanç kapısı önümüze açıyor. Çünkükii işin içinde, sadece namaza ayırdığımız vakti degil.Hayatimizin bütününü ibadet olarak kazanma ihtimali var.
Reklam
"Öfkelerini yutanlar ve insanların kusurlarını affedenlere gelince, Allah iyilik yapanları ve iyi kullukta bulunanları sever." Ali Imrân Suresi, 3:134
Bütün bu yazma ve neşir faaliyetleri, Risale-i Nur'u yazanların karakollara götürüldüğü, hapislere atıldığı ve işkence ve eziyetlerin yapıldığı şartlarda gerçekleştirildi.
Zaten sükün ve sükûnet, atâlet(hareketsizlik), yeknesaklık(tek duzelik), tevakkuf(durma), bir nevi ademdir, zarardır. Hareket ve tebeddül vücuttur, hayırdır. Hayat, harekâtla kemâlâtini bulur, beliyyat(belalar) vasıtasıyla terakki(ilerler) eder. Hayat, cilve-i esmâ(isimlerin yansımaları) ile muhtelif harekâta mazhar olur, tasaffi eder, kuvvet bulur, inkişaf eder, inbisat(yayılma)eder, kendi mukadderâtını yazmasına müteharrik bir kalem olur, vazifesini ifa eder, ücret-i uhreviyeye(ahirette verilecek ücret) kesb-i istihkak(hak kazanma) eder.
Huzur (Arapça/ isim) h-d-r Arap alfabesindeki ho, dat, rı) harflerinden türetilmiştir. Başlıca şu anlamlara gelir: 1. Rahat ve sükun: "huzur içinde yaşama. 2. Hazır olma, mevcut bulunma: "toplantıda huzurunuz isteniyor." 3. Padişah gibi yüksek makamlarda olanlar yanı veya önü: "huzuruna çıkmak. Huzur-u daimi: devamlı huzur, yani kulun kendisini daima Cenab-ı Hakkın huzurunda olduğunu hissetmesi ve ona göre davranmasi. Hazır: şu anda var olan, mevcut bu lunan İhzar: hazırlama; huzura getirme. Muhzir:mübaşir, eskiden mahkemeye suçlular çağırmakla görevli olan kişi. Hâzırûn:huzurda, göz önünde olanlar, mevcut bulunanlar.
Reklam
Yamyamlık, insan tabiatnm derhal reddedeceği tiksindirici bir iştir.Böyle bir fiili hiçbirimiz işlemeyiz. Fakat, Kuran buna eşit tuttuğu bir başka fiil var ki, onu pek çoğumuz hergün hiç düşünmeksizin tekrarlayıp duruyoruz.Bu fiil, bizim "dedikodu" diye bildiğimiz şeyden başkası değil. Yani, gıybet.
Yani, "Düşmanıma gıybetle ceza vermekten nefsimi yüksek tutuyorum ve tenezzül etmiyorum. Çünkü giybet, zayıf ve zelil ve aşağıların silahıdır." Gıybet odur ki, gıybet edilen adam hazır olsaydı Ve işitseydi, kerahet edip darılacaktı. Eğer doğru de se, zaten gıybettir. Eğer yalan dese, hem gıybet, hem iftiradır; iki katlı çirkin bir günahtır.
"Mü'minler ancak kardeştirler, siz de kardeşlerinizin arasını düzeltin." Hucurat Suresi, 49:10
Tefekkür (Arapça / isim) f-k-r (fikr) kökünden türetilmiştir. Ki saca fikretme, düşünme, zihni yorma anlamına gelir. Bu kelimenin kökü olan fikir, ilmin verilerini kullanarak bir meseleyi anlamamızı sağlayan güçtür. Tefekkür ise, aklın kapasitesi ölçüsünde bu gücü çalıştırmaktır. Bu kelimenin kökünden türeyen bazı kavramlar ise şunlardır: Mütefekkir, düşünür. Mufekkir,düşünen, düşünür. Müfekkire,düşünme gücü ("kuvve-i müfekkire' de denir). Efkâr ,fikirler, düşünceler. Efkôr-ı umumiye, kamuoyu. Mefküre,ülkü. Fikri,düşünceye ait Fikret, düşünce, tefekkür.
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.