Sözler ve Alıntılar
Marx'ın klasik iktisatçılardan ayrıldığı nokta, kuramını, emeğin yarattığı değere öteki sınıfların el koyması olgusuna dayandırmasıdır. Kendisine göre artık ürüne el koyma olgusu, sınıfları tanımlamanın ve sınıflar arasındaki ilişkileri açıklamanın biricik kaynağıdır.
Bilim, çoğu kez güçlü olanın gücünü arttırmaktan ve güçsüzlerin umutlarını boşa çıkarmaktan öteye gitmemektedir.
Sayfa 114 - Dickson'dan akt.Kitabı okudu
Prometheus, akıl gücünün ve yaratıcılığın tanrılara değil insanlara ait bir nitelik olduğunu öne sürerek ateşi tanrılardan çalıp insanlara armağan etmiştir.
Sonuçta mülksüzler de kendi içlerinde "pazarlanabilir becerilerinin" tekelleşme derecesine veya türüne göre bir hiyerarşi oluşturmaktadır.
Sayfa 91Kitabı okudu
Devrim "yeni bir topluma gebe olan eski toplumun ebesidir".
Sayfa 52 - Marx'dan akt.Kitabı okudu
Prometheus ile Zeus arasındaki çekişme, bir anlamda efendiler ile köleler arasındaki sonsuz mücadelenin de başlangıcıdır. Bundan ötürü özgürlük ve adalet mücadelesinin öyküsü olan Prometheus destanı, aynı zamanda insanlığın en büyük ütopyasını oluşturur. İnsan, akıl gücünün kaba güçten üstün olduğunu, özgür düşünceye gem vurulamayacağını adalet duygusunun yok edilemeyeceğini ilk kez bu ütopyayla dile getirir. Yeryüzünde bu ütopyadan vazgeçmeyen bir tek insan kaldığı sürece Prometheus'un ateşinin sönmeyeceği kesindir.
Sayfa 24
Prometheus ile Zeus arasındaki çekişme, bir anlamda efendiler ile köleler arasındaki sonsuz mücadelenin de başlangıcıdır. Bundan ötürü özgürlük ve adalet mücadelesinin en trajik öyküsü olan Prometheus destanı, aynı zamanda insanlığın en büyük ütopyasını oluşturur. İnsan, akıl gücünün kaba güçten üstün olduğunu, özgür düşünceye gem vurulamayacağını ve adalet duygusunun yok edilemeyeceğini ilk kez bu ütopyayla dile getirir. Yeryüzünde bu ütopyadan vazgeçmeyen bir tek insan kaldığı sürece Prometheus'un ateşinin sönmeyeceği kesindir.