Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Psikolojik Açıdan Namaz Ve Namaz Psikolojisi

Hüseyin Peker

Psikolojik Açıdan Namaz Ve Namaz Psikolojisi Gönderileri

Psikolojik Açıdan Namaz Ve Namaz Psikolojisi kitaplarını, Psikolojik Açıdan Namaz Ve Namaz Psikolojisi sözleri ve alıntılarını, Psikolojik Açıdan Namaz Ve Namaz Psikolojisi yazarlarını, Psikolojik Açıdan Namaz Ve Namaz Psikolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hak şerleri hayreyler Zannetme ki gayreyler Arif anı seyreyler Mevla görelim neyler Neylerse güzel eyler
Sayfa 86 - Erzurumlu İbrahim HakkıKitabı okudu
Zaten namaz bir eğitimdir. Zihnin eğitimidir, kalbin eğitimidir. Zihinden kötü düşünceleri çıkarma, kalpten kötü duyguları atma ve hassas bir vicdana sahip olma eğitimidir. Kişinin kendisiyle, diğer insanlarla, bütün varlıklar ile ilgili iyi şeyler düşünme, iyi arzular besleme, iyilikler, güzellikler yapma, güzelleşme eğitimidir.
Reklam
Namazdan çıkmak, sadece yüzünü kıbleden çevirmektir. Allah her yerde olduğuna göre gönül namazından çıkmak mümkün müdür? Gönlümüzün yüzünü Allah'a çevirdiğimiz sürece manevi namaz devam eder.
Namaz ve Ölüm Sonrası Hayat
Hayattan gidiş, hayata gelişten daha büyük bir harika, daha düşündürücü ve ürkütücüdür.
Sayfa 53 - Ali Fuad BaşgilKitabı okudu
Namaz ve İnanç
İnanç bir kabul olayıdır. İnsan neye inandığını söylüyorsa, onu kabul ettiğini belirtiyor demektir.
"Namaz rutin bir alışkanlık olmamalı,Rabbin huzurunda bulunulduğu bilinciyle okunan ayet ve duaların anlamları hissedilerek kılınmalı ve böylece kişi bütün davranışlarının,hayatının Allah'ın kontrol ve gözetimi altında olduğu inancını her zaman taşımalıdır."
Reklam
Namazla bencil ve maddeci değerler yerlerini manevi ve ahlâki değerlere bırakır. Tamahkârlık ve maddi hırs törpülenir. Hayatına dini, manevi ve ahlâki değerler yön verince ruhun gücü artar. Çevresine sevgiyle bakar, ihtiyacı olanların yardımına koşar, olumsuzlukları kolayca aşar. Yunus'un belirttiği iç ben manevi değerlerle doyurulunca ancak tatmin olur, sükûna erer. Kur'an'ın vurguladığı gibi, kalpler ancak Allah’ı anmakla, Allah'a bağlılık ve kullukla huzur bulur, rahata kavuşur. Bu da en üst düzeyde namazda hissedilir, yaşanır. Dolayısıyla namaz ruh sağlığını koruyucu bir fonksiyona sahip olduğu gibi, ruhsal dengesi bozulmuş olan kişilere de bu dengeyi kurmada destekçi olur. Kısaca, namaz insanı doğru yaşamaya yöneltir. "Doğru yaşama ise koruyucu ruh sağlığına ki sağlar."
Yapılan ampirik çalışmalar, dindarlık düzeyi (samimi bir inanç, ibadete devam, dua etme, kutsal metinleri okuma vs.) yüksek olan kişilerin, dindarlık düzeyi düşük olan kişilere oranla psikolojik açıdan daha iyi durumda olduklarını, daha tatminkâr ve daha iyimser bir anlayışa sahip bulunduklarını, buna karşılık daha az stres, depresyon ve kaygıya maruz kaldıklarını , stresle daha iyi bir şekilde başa çıktıklarını ve daha az intihara teşebbüs ettiklerini göstermektedir.
Namaz kılan insan, Allah’a yönelen , Allah’a güven duyan, bağlanan, Allah'a sığınan insandır. Allah'ın yardımını isteyen, hayra ve iyiliğe ait dileklerinin gerçekleşeceğine, kendisi için hayırlı olanı Allah'ın vereceğine inanan, bulunduğu durumu ve geleceğini karanlık görmeyen insandır. Hayatın bütünüyle bir sınav olduğunu, Allah’ın değişik şartlarda ve ortamlarda iyi ile de kötü ile de kendisini deneyebileceğini, sabrettiği ve Allah'a olan bağlılığını sürdürdüğü takdirde, ahirette Allah tarafından ödüllendirileceğini kabul eden insandır. İşte bu inanç ve düşünce, ona önemli bir manevi destek sağlar, canlılık verir ve onu hayata bağlar, güçlüklere karşı dayanma gücü verir. İnsan bu sayede isyan etmek yerine her şerde bir hayır olduğunu düşünür, manevi destek bulur.
Namaz Ve Vicdan
Vicdan Arapça bir kelime olup “bulmak" anlamına gelir. Yani herhangi bir hareket doğru mu yanlış mı diye düşündüğümüz zaman, içimizde bir hakim buluruz. Bu hakim bizim ve başkalarının ahlâki hareketleri hakkında hükümler verir. Kelimenin Batı dillerindeki "bilmek" manası da, yine yaptığımız hareketi bu hakimin bildiğini gösterir. Terim olarak ise, insanın içinde doğuştan gelen, gerek kendi gerekse başkalarının yaptığı davranışları değerlendiren ve bunlar hakkında iyi, kötü şeklinde hükümler veren bir kontrol ve yargı gücü olarak tanımlanır. İnsan vicdanı ile kendi kendini muhakeme eder, yargılar. Bu nedenle vicdan adeta insanın içinde kurulan bir mahkemedir ve insanın bu mahkemenin yargılamasından kurtulması mümkün değildir. Dolayısıyla vicdan insanın içindeki gerçek adaletin sesidir. Olumsuzluklar haksızlıklar karşısındaki duyarlılığın ateşlediği bir meşaledir. Ancak insanın vicdanı küçük yaştan itibaren ona uygulanan eğitim yöntemiyle, sahip olduğu inanç ve değerlerin, başından geçen olayların etkisiyle olumlu ya da olumsuz yönde bir özellik kazanır. Kişinin yaptığı iyi davranışlar ve kötülüklerden uzak durması vicdanının hassaslaşmasına ve küçük bir kötülükten bile vicdan azabı duymasına, sık sık kötülük yapması ve suç işlemesi ise vicdanının zayıflamasına hassasiyetini betmesine neden olur. Çok vahşice cinayetler işleyen ve halka, "hiç mi vicdanın sızlamadı?" dedirten kişiler , vicdanları kararmış, körelmiş kişilerdir.
Reklam
Vitir Namazı Ve Kunut Duaları
Yatsı namazının sonunda kılınan "vitir" namazın- da okuduğumuz kunut dualarında, adeta hayat anlayışımızı, hayat çizgimizi ve nasıl bir yol tutacağımızı Allah'ın önünde tekrar eder ve başka bir amaç için değil sadece O'nun için namaz kılıp ibadetlerimizi severek yaptığımızı, yolumuzdan sapmadığımızı, onurlu ve kişilikli hareket ettiğimizi O'na bildiririz. Bakınız, "kulluk ve özgürlük andı" diyebileceğimiz bu andda çünkü bu and, sadece Allah'a karşı kulluğu, diğer insanlar madde karşısında tam bir özgürlüğü ifade etmektedir. Allah'a nasıl söz veriyoruz: “Allah’ım! Biz sadece Senden yardım isteriz. Senin bizi bağışlamanı ve doğru yola ulaştırmanı dileriz. Sana inanır, Sana yöneliriz. Sana güvenir, Seni överiz. Bütün hayırlar Sendendir. Sana şükreder, nankörlük etmeyiz. Senin emirlerine uymayıp yanlışa dalanı terk eder, onunla ilişkimizi keseriz." "Allah'ım! Biz sadece Sana kulluk ederiz. Yalnız Senin için namaz Sadece Sana yönelir, Sana koşarız. Emrettiğin ibadetleri verek yaparız. Rahmetini diler, azabından korkarız. Kuşku yok ki, inkâra sapanlar, Senin azabına uğrayacaklar"
Namaz insanı, olumsuz kişilik özelliklerinden uzaklaştırıp, olumlu kişilik özelliklerine yöneltir. Yani namaz kılan insan, yalan söylemez doğru olur, ikiyüzlü hareket etmez samimi olur, sadece kendi çıkarını düşünen bencil birisi değil, çevresindeki insanları da düşünen yardımsever, diğergam olur, hak yiyen haksızlık yapan değil, hakkı, adaleti koruyan olur, cesaretli, adam gibi bir adam olur. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" yaklaşımıyla değil, haksızlık nerede, kime karşı yapılırsa yapılsın, zararı göze alarak hakkı savunur. Mehmet Akif'in şu misralarda belirttiği duyguları hisseder, bunları yaşar: Kanayan bir yara gördüm mü, yanar tâ ciğerim. Onu dindirmek için, kamçı yerim, çifte yerim. Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım. Çiğnerim çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.
"Bana söyleyiniz! Sizden birinizin kapısının önünde bir irmak aksa da günde beş defa o irmakta yıkansa, bedeninde hiç kir kalır mı? (Orada bulunanlar) “hayır, kalmaz" dediler. İşte namaz da böyledir. Su nasıl kiri giderirse, namaz da günahları öyle giderir." ( Müslim ,51 )Görüldüğü gibi Hz. Peygamber, günde beş kez kanan birisinde kir diye bir şey kalmayacağı gibi, günde beş kez namaz kılan birisinde de hiçbir kötü düşünce ve davranışın kalmayacağını belirtmiştir.
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.