Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Puşkin Üzerine Konuşma

Fyodor Dostoyevski

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
Sanki git gide, sevinçsiz yaşama alışıyordu. Aleksandr Puşkin
İn­sanın kendi mutluluğu için kaçıp gitmesi yeter mi insanın mutlu olmasına? Ne biçim mutluluktur o ki, bir başkasını bahtsız kılmadan var olamıyor?
Öngörüsü Müthiş. Yıl1880..34 yıl sonra 1914 dünya savaşı
Kimsenin aklından geçİrımediği şeyler ola­cak Avrupa' da. Bütün demokrasiler, bütün toplum kuramla­rı, bankalar, bilim, Yahudiler, hepsi bir anda yoklara karışa­cak, korkunç felaket topunu silip süpürecek Kalsa kalsa Ya­hudiler kalır; felaketten kendilerine kar payı çıkarmanın ye­ni yollarını arar bulurlar. Bütün bunlar geldi kapıya dayandı, Bay Gradovski. Gülüyorsunuz, değil mi? Son gülen iyi gü­ler! Allah size ömür versin de görün ne olacağını. Şaşıp ka­lacaksınız. ... Belirtileri şimdiden ortada. Korkunç! Avrupa ülkelerinin doğaya aykırı, iflah olmaz siyasal yapı­sı, tek başına, bu kıyamet gününü başlatmaya yetecek. ... Oysa Avrupa'nın ne zamandır Hıristiyanlığa aykırı, şim­di de tam tamına Allahsız siyasal kurumları, hepsi, yalnız ve yalnız bu amaçla kurulmuşlardır. Bu durum, bu "çözüm yo­lu olmayan" siyasal meseleler (ki aslında herkes biliyor bun­ ların iç yüzünü) sonunda ister istemez muazzam, kesin, her şeyi daima darmadağan edecek bir siyasal savaşa yol açacak. Bütün devletlerin katılacağı bir savaş olacak bu. Bu yüzyıl içerisinde, hatta belki önümüzdeki on yıl içerisinde patlak verecek.
Aydınlanma adı altında ki kültür dayatması
Diyorsunuz ki: "İster öyle olsun, ister böyle, Avrupa'dan gelen aydınlan­ ma hareketinin etkisi altına girdiğimiz, iki yüz yılı geçiyor. Rus'un 'evrensel duyarlılığı' yüzünden (Bay Dostoyevski de kabul ediyor ki bu duyarlılık milletimizin belli başlı özelliği­ dir) bunun etkisi bizim üzerimizde çok derin oldu. Bize
Reklam
Şimdilik düşüncemin ana temelini belirtmekle yetinmek ni­yetindeyim: Eğer halkımız lsa'yı, lsa'nın öğütlerini bağrına basmakla çoktan aydınlığa ulaşmışsa lsa'yla birlikte gerçek aydınlanma katına çıkmış demektir. Böylesine sonsuz bir hazinenin yanı sıra, Batı'nın bilimlerini de almak halk için gerçek bir nimet olacaktır. Bizim aramızda bilim, Batı'da ol­duğu gibi lsa'yı gölgeleyemez. Zaten orada da, Batı'da da lsa'yı gölgeleyen bilim değildi. Bu düpedüz liberallerin uy­durmasıdır. Bilim çağı açılmadan çok daha önce Batı Kili­sesi, lsa'nın anlamını bozmuştu; çoktan, bir kilise olmak­tan çıkıp Roma devleti olmuş, sonradan da Papalıkla devle­ ti birbirine karıştırmıştı. Evet, artık Batı'da gerçek anlamda ne Hıristiyanlık ne de kilise var. Bugün Batı'da gerçek Hıris­ tiyanlar yoktur demiyorum, her zaman olacak; neki Kato­ lik cemaati artık Hıristiyan olmaktan çıkmıştır. Her gün bi­ raz daha putperestliğe kayıyor. Protestanlık ise gün geçtikçe Allahsızlığın, kararsız ve karanlık bir ahlak anlayışının kor­kunç uçurumuna yuvarlanıyor.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.