Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hayatınızda Temiz Bir Sayfa Açmanız Duasıyla...

Ramazan Kitabı

Kemal Özer

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kameri aylardan olan Ramazan ayi, Arapça 'remd' kökünden türemiştir. Güneşin yakıcı sıcaklığı anlamındadir. Oruç ayına bu ismin verilmesi, ateşin herhangi bir şeyi yakıp bitirmesi gibi, orucun da insanın günahlarını yok ettiği içindir.
"Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle yapıp ettikleriniz yüzündendir" *Şura Suresi, 39. Ayet-i Kerime
Sayfa 60 - HayykitapKitabı okudu
Reklam
Orucu tut dostum, kendini tutmuş olursun. Zira oruç tutmak kendini tutmaktır. Ömrünü Ramazan et dostum. Ömrü Ramazan olanın, ahireti bayram olur. *Mehmet Akif Ersoy
Sayfa 29 - HayykitapKitabı okudu
'Türk kahvesi' diye bir kahve yok.
Dünyada ilk kahve 16. asırda Yemendeki Osmanlı vilayet konağında, ardından da Topkapı sarayında içildi. Bir elli yıl öncesine kadar da devam edip geldi. Ama endüstri kendi sentetik içeceğini gerçek kahvenin yerine ikame etmek için 'Türk kahvesi' diye bir isim uydurdu. Kahve, Türklerin pişirdiği usulde içilen içecek olup gerçekte şekersiz içilir. Şeker ekleme işi de yakın dönemin uyduruk eylemlerinden biridir. Onlarca çeşit kimyasalı bir araya getirip sunanlar bunu 'kahve' diye takdim ettiler. Önce Batı hayranı kitlelerimiz, sonra da onların değersiz hayatlarına öykünen dindarlarımız düştü bu tuzağa. Şimdi bir de kahve derseniz 'sade mi' sütlü mü' diye sorarlar. Sade dedikleri kahve değil, sütlü dediklerindeki de süt değil. Hepsi kimsayal. Gerçek kahve istiyorsanız, size zorla 'Türk kahvesi' dedirtirler. Buna inat, ne içersiniz dendiğinde 'kahve' demeye devam ediniz. 'Sade mi' denildiğinde 'evet' deyiniz. Muhtemelen size sensetik boyayı getirecekler kahve diye. Bu durumda, bu kahve değil ki ben gerçek kahveden istemiştim. Biz bu zararlı şeyleri içmiyoruz' diyerek ıtiraz edebilirsiniz. 'Türk kahvesi mi' diye soracaklardır. Bu durumda 'hayır Türk kahvesi diye bir şey yok, minik fincanda içilen kahve var ve ondan istiyorum' diyerek koymalisinuz tepkinizi. Yoksa gerçek kaybolup gidecek.
Haram dini yok eden bir zehirdir. Helâl ise azı fayda çoğu zarar veren bir ilaçtır. Oructan gaye helali azaltmaktır..
Ramazan ayında bedeni, yemekten içmekten kesmek bir semboldür. Ramazan’ın aslı, midevi açlık üzerinden nefsin bütün açlıklarının oruca durmasıdır. Ramazan’da oruç farizasını yerine getirmeye niyet eden kul sadece açlığa ve susuzluğa değil, nefsini bilmeye ve idrak etmeye ve nefsinin tutacağı oruca niyet etmiştir. O yüzden oruç; yalandan, riyadan, batıldan ve küfürden sakınmak demektir. Dahası oruç, bedenin ve nefsin susmasıyla kalbin muhabbete yaklaşması, açılması demektir. Kendini bilmeye, dostunun derdini anlamanın vereceği kalp ağrısına, hataları göğüslemekten gelecek güce ve nedametle akıtılacak olan gözyaşına niyet etmek demektir. Günümüzde olduğu gibi şatafatlı sofralar, gösteriş, riya, israf, kilolarımıza kilo katmak, ürünleri fahiş fiyata satarak fırsatçılık yapmak, mutfaklara daha fazla gıda sokmak değildir Ramazan. #Ramazan tefekkür etmek, arınmak, daha az yiyerek beden temizliği yapmak, daha fazla yardımlaşmak, daha yoğun ibadet, zekât, sadaka, iyilik, yetimleri daha fazla hatırlamak, yoksulu daha fazla gözetmek, teravih, sahur, iftar, sohbet, muhabbet demektir. Bu sayede ruhu ve bedeni dinlendirmektir. Ramazan temiz dualarla temiz bir sayfa açmaktır...
Reklam
Bir başka ifadeyle ifsadimizin önemli ölçüde midemizden geçtiğinin farkındalar ve savaşlarını bir yüz yıl önce bu alana kanalize etmişlerdir. Lisanimizin kavramlarımızın ve dunumuze dair her şeyimizin bir çırpıda silinmesine ağıt yakarken, onlar yarinimizin bile işgaline yönelik zafer naraları atıyorlar.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.