Rapunzel, Rapunzel, sırma saçlarını uzatsana!”
Güzel Rapunzel yüksek bir kuleye kapatılmış. Sadece ormandaki minik hayvanlar ve onu hapseden cadı ziyaretine geliyormuş. Nihayet bir gün yakışıklı bir prens atının üstünde geçerken, Rapunzel’in hayvan dostlarına söylediği sarkıyı duymuş ve ona ulasmaya karar vermis…
Grimm Kardeşler'in kitaplarını okumayı çok severim. Rapunzel de severek okuduğum, dünyasına hayran kaldığım, güzel bir masal kitabıydı.
Tamam hepimiz biliriz Rapunzel'i. Ama bu masalı bana sevdiren Tangled yani Karmakarışık'tır. Bir masal bu kadar mı güzel uyarlanır. Ve kim ne derse desin filmin yıldızı kraliyet atıydı.
Mutlu bir çiftin çocukları olmaz. Günlerden bir gün kadının canı marul çeker ve kocasına git şuradaki marullardan al deyiverir. Adam gider alır ve gelir. Ama marullar cadının evinin oradadır. En sonunda bir gün daha alırken yakalanır. Cadı bunu tek bir şartla bırakır o da "bir gün çocuğun olursa onu bana vereceksin". Tüh be!
Kulenin merdiveni ve kapısı yoktu. Sadece tepede küçük bir penceresi vardı. Cadı ne zaman içeri girmek istese kulenin dibinde durur ve seslenirdi: "Rapunzel, Rapunzel, aşağı sarkıt altın saçlarını!"der ve yukarıya tırmanırdı...