Polonya’daki bir
dostum, geçenlerde aldığım mektubunda şöyle diyor:
«Türkiye’de mizahçılıktan kolay ne
var... Sabahtan akşama kadar alay
edilecek yığınla konunun içindesin. Seç seç, beğendiğini yaz! Bütün politikacılar, yönetmenler, hattâ herkes senin için çalışıyor. Olayları hiç değiştirmeden, olduğu
gibi yazsan yine mizah olur.»