Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tasavvuf 1

Rıhle Dergisi - Sayı 14

Rıhle Dergisi

Rıhle Dergisi - Sayı 14 Gönderileri

Rıhle Dergisi - Sayı 14 kitaplarını, Rıhle Dergisi - Sayı 14 sözleri ve alıntılarını, Rıhle Dergisi - Sayı 14 yazarlarını, Rıhle Dergisi - Sayı 14 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bugün bütün dünyada bedeni açlıktan ziyade rûhî açlık kol gezmektedir. İnsanlığın yaşadığı buhranların temelinde, ruhlardaki açlık yer almaktadır.”
“Rasûlullah (sav) Efendimiz herhangi bir nimet veya zafere ulaştığında; “Allah’ım! Gerçek hayat, sadece âhiret hayatıdır.” buyurarak kalplerin dünyaya meyletmesinin, yahut gurur ve enâniyete kapılmasının yolunu kapatmışlardır. Buna mukabil herhangi bir ezâ, cefâ ve çileyle karşılaştıklarında da yine; “Allah’ım! Gerçek hayat, sadece âhiret hayatıdır.” buyurmuş, böylece mü’min gönülleri, fânî sıkıntılar sebebiyle ümitsizlik, şikayet ve aşırı hüzne gark olarak ilâhî takdire rızâ hâlini zedelemekten sakındırmışlardır. Neticede ümmetine, her hâlükârda huzur, sükûn ve denge içinde kalabilmenin mânevi reçetesini vermişlerdir.”
Reklam
“Râbıtanın lügat mânâsı, bağ ve alâkadır. Bu yönüyle esâsen kâinatta râbıtasız hiçbir canlı yoktur. Her şey birbiriyle irtibat hâlindedir.”
“Mesela bir kimse içki içer… Namazla-abdestle alakası olmaz… Bunlar için şeytanın rehberliği yoktur. Zira şeytan onları terketmiştir… Böyle kimseler şeytanın rehberliği olmadan da şeytanın arzusunu yerine getiriyor zaten. Fakat kim kendisini âhirete veriyorsa, şeytan ona hücum ediyor… Ötekinin kalbinden akrepler, yılanlar, çıyanlar vs. vardır… Kalbin artık harabeye dönmüştür; hırsızın orada ne işi vardır! Ama ne zaman ki bu kişi kalbini temizleyip içine mücevherat koymaya başlayınca hırsız İşte o zaman geliyor. İnsan yüzünü Allah Teâlâ’ya ve ahirete dönerek kalbini temizleyip içine mücevher doldurmaya başlayınca hırsız şeytan hemen o kişinin kalp hazinesi hücum ediyor.”
“Yaptığın her fiilin, Hz. Peygamber (sav)’e, O’nun Sünnet’ine uygun olması ve sadece Allah Teâlâ’nın rızasını talep etmek için yapılması lazımdır. Dünya, cennet vb. hususlar için değil, yalnızca rızâen lillâh olmalıdır.”
“Tasavvuf cihaddır; nefis ile cihaddır. Nefsin arzularına muhalefettir. Nefse hakkı verilir ama hazzından men edilir.”
Reklam
“Her amel mutlaka ve muhakkak ihlas üzere olmalıdır.”
“Elli sene ilim oku, elli kitabı ezberle, yetmiş sandık kitap topla, talebelere ders ver, binlerce talebe okut, eğer ihlas olmazsa âhirette bu amellerin hiçbir faydası görülmez. Daha da ötesi, bu ihlassız ameller insanı cehenneme de götürebilir. Yani yapılan onca amel beyhude olur, ayrıca sahibine yük olur.”
“Zâhirin halk ile; bâtının Allah Teâlâ ile olmasıdır… Meşru râbıta budur.”
“Şeriat, tarikat, hakikat… Hepsi birdirler. Birisi ağacın köküdür, birisi dallarıdır, birisi de yaprağı ve meyveleridir. Kök olmasa dal; dal olmasa meyve olmaz. Hakikat, ağacın meyvesi; tarikat, dalları; şeriat kökü mesabesindedir… Kök olmadan ne dal budak, ne de meyve olur. Şeriat hiçbir şeye muhtaç değildir, fakat tarikat ve hakikat, şeriata muhtaçtır.”
Reklam
“Tasavvuf, ihlas demektir… İhlas olmayınca amel kabul olmuyor.”
“İhsanın birinci derecesi budur. Yani Allah’ı görüyor gibi ibadet etmek… Bu dereceye vasıl olamayan kimsenin murakabe çalışması yapması gerekiyor… Yani “Allah Teâlâ, beni görüyor” düşüncesini daimi surette tutmak… Allah’tan gafil olmamak. Bu da zikirdir.”
“Allah’ın insanı sevmesi en büyük saadettir. Allah Teâlâ’nın insanı sevmesi, O’nun habline tâbi olmak demektir.”
Her şeyimiz ihlâs üzere olmalıdır. İhlas... İhlas... İhlas..
Sayfa 93 - Seydâ Şeyh Muhammed Emin Er Hocaefendiyle/Soruşturma
Burada özellikle söylemek istediğim şey, avamın davranışlarını mecaz kabul edip kendilerine hüsn-i zan beslerken, bir yandan da talim ve irşad görevini ihmal etmemektir. Söz gelimi bir müride, başı dara düştüğünde "yetiş şeyhim","yetiş ya gavs filan"demesi yerine "Allah'ım filan veli kulun hatırına sana yakarıyorum, imdadıma yetiş" demeyi öğretmeli. Böylece hem "gerçekte istiğâse bir tür tevessüldür" derken savunduğumuz gibi, doğrudan asl olan tevessüle dönmüş, hem de ifadelerimize çeki düzen vermiş, kafalarda soru işareti bırakmamış oluruz.
Sayfa 71 - Tevessül: sarılmak, başvurmak -İstiğase: medet isteyiş / Talha Hakan Alp
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.