Risale-i Nur'un Mahiyeti ve İstifade Yolları
İdris TüzünEn Yeni Risale-i Nur'un Mahiyeti ve İstifade Yolları Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Risale-i Nur'un Mahiyeti ve İstifade Yolları sözleri ve alıntılarını, en yeni Risale-i Nur'un Mahiyeti ve İstifade Yolları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Üstad Bediüzzaman
Bir sene bu risaleleri ve dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan; bu zamanın mühim hakikatli bir alimi olabilir.
Üstad Bediüzzaman
Risale-i Nur'a intisab eden zatın en ehemmiyetli vazifesi, onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran Risale-i Nur talebesi ünvanını alır.
Üstad Bediüzzaman
Dünyanın yüz bahçesi fani olmak haysiyetiyle, ahiretin baki olan bir ağacına mukabil gelemez.
Cmeil Meriç diyor ki...
Üstad Bediüzzaman'ın eserlerini şayet ilk gençlik yıllarıma tanımış, okumuş olsaydım büyük ihtimalle gözlerimi bu kadar erken yaşlarda kaybetmezdim. Önce Batı'ya yönelerek peşine düştüğüm hakikati yine Doğu'da buldum. Doğu'da ise en parlak yıldız olarak Said Nursi'yi tanıdım.
-tevafuk Ahmed hüsrev Altınbaşak hazretlerinin kaleminde öyle hârikulade bir tarzda tezâhür eder ki, üstadının ifaedsiyle;"Akıl anlasa, 'Sübhanallah!ʼ;kalb derk etse`Barekallah!ʼ; göz görse,`Maşallah!ʼ diyecektir."
"Evet, tevafuklu Kur'an-ı Kerim'in kâtibi artık bellidir:Ahmed Hüsrev Altınbaşak!
Üstad Bediüzzaman'ın dinsizliği susturmak, iman hakikatlerini çok kuvvetli delillerle ispat etmek ve dini hayatı yeniden canlandırmak için yazdığı bu risaleler, yazıldığı günlerden bu güne geçen yaklaşık seksen yol boyunca mânevî ve kültürel hayatımıza en çok tesir eden eser oldu.
Risâle-i nur kelam ilmidir. Fakat eski klasik kelam ilminden metod itibariyle ayrılır. Meselâ, eski kelam ilmi "tevhid" konusunda, "hudus ve imkân" delilini kullanırken Risale-i nur Kur'ân'î bir metodu olan "nizam ve gâye" delilini kullanmıştır.
Sayfa 54
Risâle-i Nur'un Mahiyeti
Risâle-i Nur'un Mahiyeti
Rıza-yı İlahîye ulaşabilmek için Risâle-i Nur'da 7 temel hedef vardır. Bunlar:
1. Tahkikî imânı elde etmek.
2. Allah'ın emrettiklerini yapıp, yasaklarından kaçınmak.
3. Güzel ahlâkla ahlâklanmak.
4. Şahs-1 mânevî teşkil etmek.
5. İrşad ve tebliğ faaliyetinde bulunmak.
6. İttihad-ı İslâm'ı gerçekleştirmek.
7. Ehl-i dalâletle ve dinsizlikle mücadele etmektir.
Süeda yayınlariKitabı okudu
Tekellüf, şer'an ve hikmeten fenadır, çünkü tekellüf sevdası, insanı hadd-i mârufu tecavüze sevk eder.
Mütekellif olanlar, bazen hodbinâne ve tezahür ve tefâhur tavrı ve muvakkat soğuk bir riyakâr vaziyeti takınmaktan kurtulamaz.
Halbuki bunların ikiside ihlâsı zedeler.
İman
Alimler imanı taklidi ve tahkıki olmak üzere iki kısma ayırmışlardır.
TAKLİDİ İMAN: kişinin delilsiz bir şekilde etrafından öğrenmiş olduğu şeylere iman etmesidir.
TAHKIKİ İMAN: deliller neticesinde adeta Allah'ı görüyormuş gibi iman etmektir.
Sayfa 86Kitabı okudu