Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Yeni Risaleler Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Risaleler sözleri ve alıntılarını, en yeni Risaleler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilinmelidir ki, peşinden amel gelmeyen bir inancın anlamı yoktur.
Duygusal bazı yönlerinizi, aklî yönelişlerinizle kontrol altına almaya çalışın.
Reklam
Hᴀ̂ʟʙᴜᴋɪ, ɪɴsᴀɴıɴ ʙɪʟᴅɪᴋʟᴇʀɪ şᴇʏʟᴇʀ ʙɪʟᴍᴇᴅɪᴋʟᴇʀɪɴᴇ ᴏʀᴀɴʟᴀ ᴜᴄ̧sᴜᴢ ʙᴜᴄᴀᴋsıᴢ ʙɪʀ ᴄ̧ᴏ̈ʟᴅᴇᴋɪ ᴋᴜᴍ ᴛᴀɴᴇʟᴇʀɪ ᴍᴇsᴀʙᴇsɪɴᴅᴇᴅɪʀ.
Batı'lı liderlerden birisine ait bir makale okudum. Bu makalede yazar insanlığı: icatçılar, statükocular ve ihtilalcılar olmak üzere üçe ayırıyordu. Yazar. kendi milletini icatçılar: Batı'lı bazı milletleri statükocular. Doğu ülkeleri ile diğer iki grup dışında kalanları da ihtilalcılar olarak nitelendiriyordu. Bu ayırımın. za- limce ve haksızca bir ayırım olması bir yana, temelden yanlış bir ayırımdır. Her ne kadar ortamları. anlayış ve kültürleri farklı olsa da bütün insanlar tek bir kandan ve tek bir soydan gelmektedir- ler. İnsanlar. kendilerini geliştirdikleri takdirde terbiyeleri oranında yücelirler. Her insan kendine has çevresi ve şartlarına göre ıslah edilmeye müsaittir. Islah olmayacak hiç bir kimse yoktur. Diğer taraftan yazarın ihtilalcılar sınıfına dahil ettiği Doğu ülkeleri, medeniyetlerin kaynağı, kültürlerin menşei ve peygamberlerin iniş yerleridir. Hatta kültür ve medeniyete dair birçok şeyi Batıya öğreten Doğu Medeniyeti olmuştur. Bu gerçeği nankör ve kibirlilerin dışında hiç kimse inkâr edemez.
Bizim, dâvamız Rabbani bir davadır.
Bu açıdan dâvetimiz en önemli ve belki de ilk amacı, Allah Teâlâ' ya götürecek olan hak yolu insanlara hatırlatmaktır; çünkü insanlık bu gerçeği unutmuş ve bu sebeple Allah da onları kendilerine unutturmuştur.
Ey Müslüman Kardeşler
Kim bize tabi olursa, ilk tabi olması hasebiyle kazananlardan olur. Ümitsizliğe düşmeyin, bugün bizden ayrı olan samimi insanlar gün gelecek bize katılacaklardır. O gün önden olanın şerefi artacak , dâvamıza sevgi duyan kimse yapılmadığını anlayacaktır. Bizimle alay eden, dâvamızı küçük gören ve davamızın zafere ulaşacağına inanmayanlar ise gün geçtikçe hatalarının ne denli büyük olduğunu göreceklerdir. Allah Teâlâ bizim hakkımızı onlardan alacak ve onu bâtılına bürüyecek ve yok olduğunu görecektir Ey gayretli ve samimi kardeşlerimiz, artık bize katılın. Doğru yol ve metot buradadır. Güç ve azminizi kaybetmeyin.
Reklam
Sevgili kardeşlerim. başta şunu söylemem gerekir ki, bu görev onların vazifesi olmaktan son derece uzaktır. Yaşanmış olan bazı tecrübeler, onların bu görevleri îfa etmekten aciz olduklarını ispat etmiştir. Bu görev yetişen yeni neslin görevidir. Onlara tavsiyem, bu çağrıyı hakkıyla yerine ulaştırmaları ve İslâmi bir düzenin oluşturulması için ciddi olarak çalışmalarıdır. Onlara ruh ve kalp hürriyeti, fikir ve akıl hürriyeti, cihad ve amel hürriyetini öğretmeliyiz. Gencecik ruhlarını İslam'ın azameti ve Kur'an'ın kararlılığıyla doldurmalıyız. Onları. Muhammed'in (s.a.v) sancağı altındakı ordular olarak yetiştirmeliyiz. Böylece en yakın zamanda canlarını feda edercesine savaşan ve başkalarını da saadete götüren Müslüman liderler olarak yetiştiklerini göreceksiniz.
Ne yazık ki, bizim yöneticilerimiz yabancıların koynunda yetiştikleri için, onların fikirlerine boyun eğmek durumda kaldılar. Onları memnun etmek için âdeta birbirleriyle yarıştılar. Bu yöneticilerin, vatanlarına hizmet ederken , hür düşünceyle hareket etmeyi akıllarının ucundan bile geçirmediklerini söylesek -belki de- mübalağa etmiş olmayız. Bizler bu görüşlerimizi Mısırlı birçok yöneticiye sunduk, ancak onların bu konuda hiçbir ilerleme kaydedemedikleri görülmektedir; çünkü onlar, kendi benliklerinde başta olmak üzere, evlerinde, işlerinde İslam'ı başkalarına tebliğ etmeleri mümkün değildi; çünkü bir insanın kendi benliğinde kaybettiği bir şeyi başkalarına kazandırmaya çalışması mümkün değildir.
Gençler!
Müslüman kardeşlerin, kendilerini dar bir çerçevede ibadetlere vermiş, bütün gayeleri namaz, oruç, zikir ve tespihat olan dervişler cemaati olduğunu zannedenler yanılmışlardır. Onlara göre İslâm hem din hemde devlet, hem zikir hemde cihattır.
Sayfa 158 - Hasan El-BennaKitabı okuyor
İmanımızı yenileyin ey gençler! Gaye ve hedeflerinizi belirleyin! Sahip olacağınız İlk kuvvet imandır, bu imanın neticesi de vahdettir. Vahdetin sonucu da apaçık güçlü bir zaferdir. İman edip kardeşler olunuz! Bundan sonra da zaferin geleceğini bilin ve gözetleyin! ""... 𝐕𝐞 𝐦𝐮̈𝐦𝐢𝐧𝐥𝐞𝐫𝐢 𝐦𝐮̈𝐣𝐝𝐞𝐥𝐞!" Bakara 2/223 Şüphesiz ki, insanlık şaşkın bir halde ve ızdırap içindedir. Dünyadaki bütün sistemler bunu tedavi etmekten acizdir. İslam'dan başka buna çare yoktur. Allah'ın ismine sığınarak onu kurtarmak için harekete geçin! Bütün insanlık bir kurtarıcı beklemektedir. Kurtarıcı da ancak sizin meşalesini taşıdığınız ve müjdesini verdiğiniz İslâm mesajıdır.
Sayfa 154 - Hasan El-BennaKitabı okuyor
Reklam
Düşüncemizi hayata geçirmek için cihat edeceğiz . Hayatta olduğumuz müddetçe mücadele edeceğiz. Bütün insanları ona dâvet edeceğiz. Herşeyi bu uğurda feda edeceğiz. Bu yolda ya şerefle ölecek yada şerefle hayatta kalacağız. Parolamız hep şu olacaktır: Gayemiz Allah Önderimiz Resulullah Anayasamız Kur'an Yolumuz cihad En büyük arzumuz; Allah yolunda şehit olmaktır.
Sayfa 153 - Hasan El-BennaKitabı okuyor
Gençler!
Şu azap çeken dünyayı kurtaracak, şaşkın hâlde bulunan insanlığa doğru yolu gösterip, onları hak yolla hidayete götürecek Hanif din İslâm ' dan başka bir yol yoktur.
Sayfa 152 - Hasan El-BennaKitabı okuyor
Ey İslam erleri! Hazırlanın! Zafer müminlere ne yakındır! Azimle çalışanların başarısı ne büyüktür.
Sayfa 151 - Hasan El-BennaKitabı okuyor
Gençler!
Fikirler; kendisine tam mânada iman edildiği, uğrunda ihlâsla çalışıldığı, hamasetle yaklaşıldığı ve kişi onları gerçekleştirmek için arınıp çalıştığı zaman başarıya ulaşırlar . İmamın temeli temiz bir kalp, ihlâsın temeli berrak bir gönül, hamasetin temeli de güçlü bir şuur ve çalışmanın temeli de azimdir. Bunlar ancak gençlerin sahip olacağı hususlardır.
Sayfa 150 - Hasan El-BennaKitabı okuyor
Maddi ve Mânevi İki Güç Arasında
Çoğu insan, Doğu milletlerinin kalkınması, haklarını çiğneyen, insanlarını ezen milletlerin üstesinden gelmesi için onların da mala, çeşitli savaş araç-gereçlerine gereksinim duyduğunu düşünür. Bu doğrudur ve önemlidir. Fakat bundan daha öncelikli ve gerekli olan şey mânevi güçtür. Mânevi güç ise; yüce ahlâk, arınmış nefis, hak-hukuk bilmek ve ona iman etmek, onu bilmek, sarsılmayan irade, fedakârlık ve üzerine güven ve vahdetin inşa edildiği vefadır. Güven ve vahdetten de kuvvet meydana gelir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.