Kana susamışların savaşı...
"Kesin olarak bildiğim bazı şeyler var. Yarı ölümlü, yarı vampirim. Bazıları melez diyor bana, bazıları kırma. On beş yıl önce, Saratoga Kaplıcaları, New York'ta doğdum. Ancak bu yıl 22 yaşıma girdim. Sinesteziğim, kelimeler ve sayıları çeşitli renkler ve desenlerde görmeye meyilliyim. En yakın iki arkadaşım öldürüldü. İsmim Ariella Montero ve bir sır biliyorum. Bu sırrı açıkça söylemek her şeyi bir anda değiştirecek."
Tarikatlar baskınlık ve güç için yeni yöntemler üretirken yarı insan yarı vampir Ari, vampirizmin ve kendisinin karanlık yanıyla tanışıyor. Ancak bütün bu zorlukların ötesinde daha büyük riskler yatıyor. Ari'nin, ilk vampir Neil Cameron ile olan ilişkisi en çok güvendiği insanlarından bile saklı tutulmalı. Gerçek çok geçmeden su yüzüne çıkınca Ari, yaptıklarının bedeliyle yüzleşmek zorunda kalacak.
"Hubbard, bir romanın aynı anda hem eğlenceli hem de edebi olabileceğini kanıtlıyor. Dile olan yeteneği, asla klişe veya ağdalı olarak tanımlanamayacak kadar akıcı. Yer, düşünce ve duygu tasvirleri her sayfada karşımıza çıkıyor. Hubbard, karmaşık hikâyeleri ilginç karakterlerle birlikte sunmayı başarıyor… Alacakaranlık serisine bir alternatif arıyorsanız, size Susan Hubbard'ın kitaplarını şiddetle tavsiye ederim. Bu kitaplar vampirlerin hayatını çok daha gerçekçi bir şekilde önümüze sunuyor."
-Brian Fitzpatrick, Seattle Post-
(Tanıtım Bülteninden)
