mavi gözlü nâzım
mavi yüreğin
ve daha da mavi düşlerinle
sen ki karanlığa derin derin
baktığın zaman
en ufak bir kin duymadan
karanlığı bile mavileştirirsin
bazen düşünüyorum da acaba doğmamızın tek nedeni
bir gün öleceğimizi anlamak mı diye soruyorum kendime.
gene de bu haksız ikilem arasında sürüp gidiyor hayatımız.
başımıza gelen bunca belâ kuruntulu yaptı bizi –
kuşların ve yaprakların gölgelerini inceliyoruz
şimdi,
duyulmaz seslere kulak veriyor, kendi ayak izlerimize
bakarak geri gidiyoruz.