Riyâzü's-Sâlihîn (8 Cilt Takım)
İmam NeveviEn Eski Riyâzü's-Sâlihîn (8 Cilt Takım) Gönderileri
En Eski Riyâzü's-Sâlihîn (8 Cilt Takım) kitaplarını, en eski Riyâzü's-Sâlihîn (8 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, en eski Riyâzü's-Sâlihîn (8 Cilt Takım) yazarlarını, en eski Riyâzü's-Sâlihîn (8 Cilt Takım) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yiğit dediğin, güreşte rakibini yenen kimse değildir; asıl yiğit kızdığı zaman öfkesini yenen adamdır."
Buhari,Edep76
Sayfa 602
"Allah'tan korkan kimseler, öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever." Al-i İmran Suresi 134
Sayfa 567
De ki : Ey nefislerine karşı haksızlık yapmaktan aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar .Çünkü O, yargılayıcı ve bağışlayıcıdır . Zümer Suresi 53. ayet
... Hz Ali ve Abdullah İbn'i Ömer gibi bazı sahabeler bu ayetinin Kur'an'da en Ümit verici ayet olduğu görüşündedir .Çünkü ayet Allah'ın engin rahmeti karşısında , işlenen bütün kusur ve günahların önemini kaybedeceğini ve her insanın ilahi rahmetten istifade edebileceğini ifade buyurmaktadır .
... hiç şüphesiz bu ayette ilahi rahmetin enginliğinin hatırlatılması , en Günahkar insanların bile bir an önce tövbe etmelerini sağlamak içindir .
Sayfa 89 - 3. CiltKitabı okuyor
Hayır, Allah'a itaatin her çeşidini, dünya ve ahiretle ilgili her meşru işi içine alan bir kelimedir..
Sayfa 78 - Erkam yayınları cilt 2Kitabı okuyor
.. Kendisinde ilme karşı öyle bir iştiyak vardı ki, bizzat söylediğine göre, iki yıl boyunca yere uzanıp yatmadı. Uykusu gelince kitaplarına yaslanarak biraz uyuklardı. Onum ilme olan düşkünlüğü darb-ı mesel hâline geldi. Hocalarına gidip gelirken bile , okuduklarını tekrar ederdi. Yıllar sonra yazacağı eserlerde belirtildiği gibi, ona " Ilimle uğraşmak, Allah rızasını kazanmak için tutulan en iyi yol ve en üstün ibadetti. Ilim tahsili nafile oruç, namaz ve zikirden daha faziletliydi."
Sayfa 45
Ahirete duyduğu özlem sebebiyle dünya zevklerine, yiyip içmeye, giyinip kuşanmaya, kısaca söylemek gerekirse rahat yaşamaya değer vermezdi. Günde bir defa geceleyin, sadece bir çeşit yemek yerdi. Sofrasında iki çeşit yiyecek nadiren bulunurdu. Eti, köyüne gideceği zamanlar yerdi. Sadece seher vakti şu içerdi. Karla soğutulmuş suyu içmez; rutubeti uyku getirir diye salatalık bile yemezdi. Kebap ve tatlıya zalimlerin yiyeceği diye iltifat etmezdi. Talebeliğinden itibaren kazandığı az uyuma alışkanlığını fani ömrü, yeterince değerlendirebilmek için hayatı boyunca uyguladı.
Sayfa 49