Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kartalların İmparatorluğu

Roma

Neil Faulkner

En Beğenilen Roma Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Roma sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Roma kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Pek çok eskiçağ uzmanı Cicero’ya hayrandır ve onun hikâyesinin özünde doğru olduğunu kabul eder. Aslında Cicero bir züppe, bir ikiyüzlü, bir yalancı ve Micheal Parenti’nin kısa bir süre önce belirttiği gibi, “demokrasiye yönelik en hafif hareketler karşısında bile acı duyan zengin bir köle sahibi, köhne binaları kiraya veren bir gayrimenkul maliki ve senatördü.”
Sayfa 184Kitabı okudu
Polybios'un tarif ettiği karma anayasa aslında Roma'nın iç istikrarı ve emperyalist savaşlara girme kapasitesi açısından hayatiydi. Fakat Polybios hukuki hassasiyetiere birincil önem atfederek biçim ve içeriği birbiriyle karıştınyar ve Roma anayasasının en önemli ayırt edici özelliğini gözden kaçırıyordu: istikrarı, Roma toplumundaki sınıfsal güçler arasında var olan dengeyi aslına uygun olarak yansıttığından, geniş bir halk desteği­ne sahip olması gerçeğine dayanıyordu. Roma, temelinde bir oligarşiydi. Büyük toprak sahipleri ve devlet görevlilerinden oluşan bir aristokrasi, en yukarıdaki birkaç yüz patrici ve pleb ailesinin oluşturduğu bir nobilitas tarafından yönetiliyordu. Bu hakim sınıf artık aşağıdan katılımlara gö­rece daha açıktı ve devlet memuriyederi ve bununlar birlikte gelen şeref (dignitas) ve itibar (gloria) için verilen rekabet şiddetliydi.
Reklam
Roma'nın ilk kralları:
Romulus yedi kraldan ilkidir. İkincisi, bilgeliği ve Roma'nın dini sisteminin kurucusu olması nedeniyle saygı du­ yulan Numa Pompilius; üçüncüsüyse, katliamlarıyla luppiter'i mekanını bir yıldırımla alevler içinde bırakıp onu diri diri yakmaya kışkırtan bir savaş çığırtkanı olan Tullus Hostilius'tur. Tahta çıkan dördüncü kişi, -zo­runda kaldığında yeterince iyi savaşabilse de dışarda diplomasiyi, içerde ise kamu hizmetlerini tercih eden bir ılımlı olan Ancus Marcius'tur. Be­ şinci kral, popülist bir siyasetçi haline gelmiş Etrüsklü bir maceracı olan ve albenisini kullanarak iktidara uzanıp, sonra herkesçe bilinen ifadeyle "hayırsever diktatör" olarak hükmeden Tarquinius Priscus'tur. Ondan sonra Roma Kartalların İmparatorluğu sonra Tarquinius'un Latin mahmisi olan ve suikasta uğramasından sonra hamisinin yerine geçerek ordu ve devlette radikal bir ıslahat yapan Servius Tullius gelir. Son olarak, entrikacı ve kötücül bir despot olan Tarquinius Superbus selefini öldürerek Romulus'un tahtına çıkar. Onu deviren darbe, monarşinin de sonunu getirir, cumhuriyeti kurar ve Romalıların krallara karşı bitmek bilmeyen nefretlerinin temelini atar.
Merkezi İtalya'nın Fethi: Latin ve Samnit Savaşları, MÖ 343 - 290
Birinci Samnit Savaşı (MÖ 343 -341). Sonuç bir hayal kırıklığıydı. Birleşik bir Roma-Capua gücü Samnitleri Campania'dan sürse de, evlerinden uzakta uzun süre görev yapmaya alışkın olmayan Roma askerleri isyan edip ülkelerine dönmek istediler. Aslında bu daha yaygın bir hoşnutsuzluğun parçasıydı, zira Birinci Samnit Savaşı bütün bir Latin Birliği'ni ayaklanmanın eşiğine getirmişti. Ayaklanmanın arkasındaki temel şikayet basitti: Birlikteki tabi müttefikler olarak Latinler, Roma'nın savaşlarında çarpışmaya mecburken -ki bu giderek artan bir yüktü- ganimetten en büyük payı hakim şehrin yurttaşları alıyordu.
Sayfa 81
Roma'da güç dengesinin patriciye karşı memnuniyetsiz bir hoplites sınıfının lehine dönmesiyle birlikte, Tarquinius Priscus'un müdahalesi kabile devletini çökertecek katalizör oldu. O ve iki halefi, Servius Tullius (Etrüsklerin mahmisi olan bir Latin) ve Tarquinius Superbus, çağdaş bir Yunan'ın "tiran" adını vereceği kişilerdi: Kitle desteğiyle iktidara giden yolu açan popülist diktatörler. Etrüskler bir kez denetimi ele geçirdiklerinde, Yunan tiranlar gibi, içeride reform, anıtsal inşa faaliyetleri ve emperyal genişlemeden oluşan bir programı uygulamaya koydular.
Sayfa 53
Roma esas gücünü Etrüsk altyapısına borçluymuş
Etrüskler, her biri Etrüsklü arazi mühendisleri tarafından tasarlanmış düzenli bir ızgara planlı sokak sistemine sahip, planlanmış bir "yeni kent" olan pek çok şehir kurdular - muhtemelen Pompeii de bunlardan biriydi. Bununla birlikte ne fethedilen topraklar ne de kolaniler birleşik bir yönetim altındaydı. Resmi olarak kurulmuş bir "Etrüsk İmparatorluğu" yoktu. Anayurdun kendisi -geleneksel olarak sayıları 12 olan- bağımsız şehir devletlerine bölünmüştü ve dışarıya yönelik girişimler esasen şöhret, ganimet ve toprak peşindeki askeri yağmacıların işiydi.
Sayfa 52
Reklam
Gnaeus Pompeius Magnus
"Doğmakta olan güneşe batmakta olandan daha fazla ibadet et."
Sayfa 172 - Yordam Kitap - 3. Basım 2020Kitabı okudu
Geri127
277 öğeden 271 ile 277 arasındakiler gösteriliyor.