Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kartalların İmparatorluğu

Roma

Neil Faulkner

Roma Sözleri ve Alıntıları

Roma sözleri ve alıntılarını, Roma kitap alıntılarını, Roma en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
MÖ. 396
Veii yeni ve korkunç bir türde savaşta yok edilmişti. Taraflardan birinin barış için yalvarması üzerine imzalanan bir antlaşmayla sona eren, sınırlı amaçlar için yapılan bir savaş değildi bu; amacı düşmanın tamamen yok edilmesi olan topyekun bir savaştı. Ve Romalılar bu savaşla meşgulken bile, Aequi ve Volsci'yi Latium'un doğu ve güney kesimlerinden attıkları başka cephelerde de faaldiler. Roma, Latinler arasındaki bir savunma ittifakının lider şehri olmaktan çıkmış; tüm Ortabatı İtalya'yı tehdit eden bir avcı devlete dönüşmüştü. Bu daha büyük bir değişimin bir parçasıydı. Küçük şehir ve kabilelerden oluşan bir yamalı bohçaya dayanan eski uluslarara­sı sistem çözülüyordu. Akdeniz boyunca büyük güçlerin hakimiyetindeki yeni bir sistem ortaya çıkıyordu.
Sayfa 70 - Yordam KitapKitabı okudu
(Sezar) En büyük düşmanının heykelinin dibinde, bir kan havuzu içinde can verdi.
Sayfa 196
Reklam
İstifa mı? O da ne? Aflarını istememişler mi?
Hem patrici konsüller hem de pleb tribünler, MÖ 451 civarında, anayasayı yapmak, yasaları kodifiye etmek ve her yurttaşın haklarını bilmesi için meseleleri yazıya geçirmekle sorumlu on kişilik geçici bir yönetici komite olan "Decemviri yönetimi"ne yol vermek için istifa etti. Yazıya geçirme yeni bir şey değildi -Latin metinlerinin tarihi MÖ 8. yüzyıla kadar gidiyordu- fakat kullanım alanları büyük oranda dini ve idariydi.
Sayfa 66
Hesap vermeye çağırmak da neymiş? Batının geri kalmışlığı işte...
Her konsül meslektaşının veto gücüyle sınırlanmıştı, öyle ki harekete geçilmesi için iki konsülün anlaşması gerekiyordu; her biri görev yılının sona ermesinden sonra hesap vermeye çağrılabilirdi (görevdeki magistratların soruşturma dokunulmazlığı olduğu için daha önce bu mümkün değildi) ve hepsi, yeni payeler istiyorlarsa desteklerine muhtaç oldukları senatörlerle eşit olarak oturmak üzere arka sıralardaki yerlerine döneceklerini bilirdi.
Sayfa 62
6. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, monarşi çürümeye başlamıştı. Tar­quinuslar iktidara halk desteğiyle gelmişlerdi; fakat yönetimleri giderek otokratik ve baskıcı bir hal aldı. Krallar sayısız fetih savaşı yaptılar ve pek çok büyük anıt inşa ettiler, ama bu politikaların genel nüfusa bir maliyeti vardı. Krallar tanrıların soyundan geldiklerini de iddia etmeye başlayıp despotlar gibi davrandıklarında -bu kendi başına popülerliklerindeki düşüşe bir yanıttı- destekçileri onları terk etti. Can alıcı bir biçimde ana siyasi dayanakları tam da reformlarının başarısı nedeniyle aşınmıştı: Cen­turia Meclisi'nin egemen bir organ olarak sağlam bir şekilde kurulmasıyla birlikte, orta sınıfın patriciye yönelik düşmanlığı duruldu ve Tarquinus­lar'ın üstlendiği halkçı rol büyük oranda sona erdi.
Sayfa 59 - Yordam KitapKitabı okudu
5. yüzyılın sonlarında, bu Kelt savaşçı kültürü anayurdunun sınırların­dan taştı ve ardı ardına gelen bir dizi kanlı dalgayla Avrupa'ya yayıldı. Göçler çağında (MÖ 400-200 civarı) Keltler kıtanın en uzak sınırlarına ve bunların da ötesine ulaştılar: Fransa boyunca ve Güney Britannia ile Doğu İspanya'ya; doğuda Aşağı Danuvius'a
Sayfa 71 - Yordam KitapKitabı okudu
Reklam
Gallia yoğun bir yerleşime ve tarıma sahipti ve Roma’nın lejyonları yağma için geldiler; hedeflerinde tahıl, sığır ve at, bronz, gümüş ve altın ve köle olarak alınan insanların kendileri vardı.
Sayfa 188Kitabı okudu
Pleb hareketi, Tabakalar Mücadelesi ve yaklaşık MÖ 449 tarihli Valerius-Horatius yasaları olmadan, Roma Cumhuriyeti’nin lejyonlarının dünyayı fethetmeye asla çıkamayacağını söylersek mübalağa etmiş olmayız.
Roma'nın güneyindeki Alban Tepeleri lav yığınlarından oluşuyordu; Palatium' dan bir günlük yürüyüş mesafesinde 50 krater bulunuyordu ve Latium'un büyük bir kısmı fosfat ve potasyum açısından zengin bir volkanik çöküntü katmanıyla kaplıydı. Tiber, kolları ve daha güneydeki doğrudan denize karışan daha küçük akarsular bu çöküntüyü alüvyonlu bir kum tabakasına çevirmiş ve bunu tüm bölgeye yayarak, uygun drenajla birinci sınıf bir ekilebilir toprak haline getirmişti. Sonuç, tepe, ova ve bataklıktan, ekilebilir arazilerden, otlaklardan ve bakir alanlardan oluşan bir karışımdı. Toprağın geçim imkanı sunduğu her yer, sekizinci yüzyıla gelindiğinde, Latince konuşan yerleşirnciler tarafından işgal edilmişti.
Sayfa 46
Bir zamanlar Roma, Doğu'yu fethedebilecek ve zenginliklerini mülkiyetine geçirebilecek kadar güçlüydü.
Sayfa 329
279 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.