Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

2. Cilt

Roma İmparatorluğu’nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi

Edward Gibbon

Roma İmparatorluğu’nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi Hakkında

Roma İmparatorluğu’nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
7.5/10
6 Kişi
31
Okunma
10
Beğeni
1.353
Görüntülenme

Hakkında

Dünyanın en ünlü tarih kitabı kendi efsanevi kurucu mitine sahiptir: 15 Ekim 1764'te, başkent kalıntıları arasında müzik dinlerken Roma’daydım, yalınayak rahipler Jüpiter tapınağında Vespers’a şarkı söylerken, Roma’nın Gerileme ve Çöküşü’nü yazma fikri aklıma düştü.” Edward Gibbon neredeyse bu harikulade rivayete kesinlikle karşı çıksa da onun Gerileyiş ve Çöküş’e giden çalışması, zamanı aşan bir Roma harabesi gibi görkemli, zarif ve hatta yüce bir anıt gibi karşımızdadır. Gibbon, bu çalışmasıyla antik dünyanın, kendi modern zamanıyla olan derin ve özel ilişkisinin izlerini takip etmiş ve Roma dönemi ile Aydınlanma arasında bağ kurmuştur.
Tahmini Okuma Süresi: 18 sa. 49 dk.Sayfa Sayısı: 664Basım Tarihi: 9 Ağustos 2019İlk Yayın Tarihi: 1987Yayınevi: İndie Yayınevi
ISBN: 9786056933523Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 13.0
Erkek% 87.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Edward Gibbon
Edward GibbonYazar · 11 kitap
Edward Gibbon (d.27 Nisan 1737 - 16 Ocak 1794) İngiliz tarihçi ve milletvekili. En önemli çalışması Roma İmparatorluğu'nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi 1776 -1788 yılları arasında altı cilt halinde basılmıştır. Kitap genellikle yazım kalitesi, ironisi, birincil kaynak olarak kullanımı ve örgütlenmiş dini yermesiyle (ancak bu sonuncu özelliğin boyutu kimi eleştirmenler arasında tartışma konusudur) bilinir. Diğer önemli çalışmaları Gibbon'un ilgi alanı Roma İmparatorluğu'yla sınırlı kalmamış, Doğu imparatorlukları üzerine de yazılar kaleme almıştır. İran ve Çin, ilgilendiği imparatorluklardır. Esas olarak bin yıllık bir dönemi incelemiştir. Ancak tüm bu çalışmalarında Avrupa merkezli bakış açısının dışına çıkmış, Avrupa'nın sonuçta ulaştığı askeri üstünlüğü politik bölünmeye bağlama eğilimi göstermiştir. Öte yandan İslam'ın askeri gücüne adeta hayrandır.