Roma İmparatorluğu'nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi Cilt.1
Edward GibbonRoma İmparatorluğu'nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi Cilt.1 Gönderileri
Roma İmparatorluğu'nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi Cilt.1 kitaplarını, Roma İmparatorluğu'nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi Cilt.1 sözleri ve alıntılarını, Roma İmparatorluğu'nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi Cilt.1 yazarlarını, Roma İmparatorluğu'nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi Cilt.1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İmparator Pertinaks her türlü lüks araç ve gereçlerinden nefret ettiği için önce sarayın giderleri yan yarıya azaltıldı. Saraya ait altın ve gümüş sofra takımlarını, değişik biçimdeki arabalari, işlemeli giysileri, ipek kumaşları ve çok büyük sayıda, her iki cinsten, güzel köleleri açık artırma ile satışa çıkarttı.
Sayfa 121Kitabı okuyor
Pertinaks, bir senato kararnamesinde "Zulüm yoluyla büyük paralar elde etmek yerine fakir bir cumhuriyeti adaletle yönetmeyi yeğ tuttuğunu" açıkladı.
Sayfa 116Kitabı okuyor
Roma İmparatorluğunun genişliği dünyaya yayılmıştı. Bu ülke bir adamın emri altında olunca bütün dünya korkunç bir hapishane haline dönüşmekteydi.
Sayfa 103Kitabı okuyor
En erdemli imparatorlar görkemli zaferlerini ulusun yararına sunmuşlardır. Neron'un altın sarayı , tam anlamıyla tiksinmeye neden olmuştu.
Sayfa 62Kitabı okuyor
Mutsuzların biricik avluntusu olan umut...
Sayfa 50Kitabı okuyor
Türkler Makedonya, Trakya ve Yunanistan'a Rumeli adını vererek sanki buraların. Roma imparatorluğunun birer bölümü olduğunu anlatmak istemişlerdir.
Sayfa 42Kitabı okuyor
Barış içerisindeyken bile Roma askeri birlikleri savaştaymışçasına bir düzen içerisinde bulunuyorlardı. Eski bir tarihçinin sözlerine inanmak gerekirse, onların savaş haliyle talim durumları arasındaki biricik fark, savaşta görünen kandan ibaretti.
Sayfa 31Kitabı okuyor
Eski insanlar cumhuriyet yönetiminde yaşarlarken, bütün davranışlarına yön veren özgürlüklerini yazı yazarken de kullanabiliyorlardı. Şimdikilerin bu kadar üstün ve gerçek büyüklüğü bilmeleri olası değildir.
Böylece insanlık günden güne hissedilebilir biçimde çaptan düştü.
Roma İmparatorluğu' ndaki insanlar cüceleşince, kuzeyin yürekli devleri meydana çıktılar ve soysuzlaşmış hale gelen bu ırkı yok ettiler. İzi tamamıyla silinmiş bulunan duygu ve erdem soyluluğunun yumağını açtılar. Ve bin yıllık bir devrimden sonra özgürlük, yeniden güzeli ve bilimi gün ışığına çıkarmaya başladı.
Sayfa 93 - İndie Yayınları 2019 Haziran
İspanya, basit bir eyalet iken çok canlı durumdaydı, burada bir hükümdarlık kurulduktan sonra bu parlaklığından çok şeyler yitirmiştir. Güçlerinin kötüye kullanılması, köksüz inançlar ve Amerikanın keşfş onu iyiden iyiye kötü duruma sokmuştur. Eğer ona, Vespasianus zamanında Plinius'un bulunduğunu söylediği üç yüz altmış kentin ne olduğunu soracak olsak gururuna dokunmuş olmaz mıyız?
İndie Yayınları 2019 Haziran
Köle soyundan gelmiş olmanın izleri ancak üç ya da dört kuşak sonra tümüyle silinebiliyordu.
İndie Yayınları 2019 Haziran
Roma devleti içindeki tüm milletler birden Roma ulusu diye genel bir adla tanınan bir tek bütün oluşturdular.
İndie Yayınları 2019 Haziran
Ruhları bakımından her türlü baskıya elverişli barbarlar söz dinler hale gelir gelmez, büyük bir istekle uygarca davranışlardan ve bilim ışıklarından yararlanmaya başladılar. Vergilius'un ve Cicero'nun dili Afrika'da, İspanyada, Galya ' da. Britanya ' da ve Pannonya ' da tümüyle benimsendi.34 Kuşkusuz özünden birçok şey yitirdi. Bu ülkelerin köylülerinde tek tük Kelt ve Pun (Punic) sözcüklerinden başka hiçbir eski sözcük izi kalmadı. 35 Bilgi edinme ve eğitilme, uzun süre özgürlükleri uğruna savaşlar vermiş olan bu ülkelerdeki halk l ara, zamanla Roma duygulan aşılamış ve öğretmiştir. Böylece Latin eyaletleri, kendilerini yenenlerin yasa ve törelerini benimse miş oldular. Roma vatandaşlığı unvanını ve onun verdiği onurları büyük bir arzuyla istediler ve buna kolayca eriştiler. Silahla olduğu kadar edebiyatta da cumhuriyetin saygınlığını kolladılar.
Yunanların duru mu barbarlarınkinden çok değişikti. Bu ünlü ha l kın uygarlaşması ve bozulmasından beri yü zyıllar geçmişti. Uyumlu ve ahenk l i bir dili bırak m aya ve yabancı kurumları benimsemeye ra z ı olamıyor lardı. Değişmez biçimde boş inançlara bağlanmış, hatta ata l arının erdemlerini yitirmiş olduğu halde -Romalıların ak ı lcılığının ve üstün güçlerinin saygınlığına karşın- onların töre ve geleneklerini kaba buluyor, aşağı görüyorlardı.
İndie Yayınları 2019 Haziran
Her ne kadar Yunan başyapıtlarıyla mest oldularsa da sivil ve askeri yönetimlerini ilgilendiren bir iş ve alanda tek ve kesin olarak uygulanan kendi dillerinin saygınlığını korumasını bildiler. Yunanca ve Latinceden imparatorlukta aynı zamanda fakat ayrı alanlarda yararlanılıyordu. Biri doğal olarak bilim dilinde, öbürü de bütün halk ve kamu ilişki ve işlerinde yasal anlaşma alanında kullanılıyordu.
İndie Yayınları 2019 Haziran
Filozoflar, yazılarında ve söyleşilerinde aklın saygınlığını savunuyorlar , ne var ki bu eylemlerini yasaların ve törelerin üstüne çıkarmamaya dikkat ediyorlardı. Bu yanılgılar için hoşgörülü olduklarından, atalarının dinsel törelerini uyguluyorlar ve tanrıların bulunduğu tapınaklara gitmekten geri kalmıyorlardı. Kimi zaman bu batıl inanç oyunlarında rol bile almaktan çekinmiyorlardı. Çok kez de bir papaz giysisi bir dinsizi içerisinde saklıyordu.
Bu tür tutumlarla İlk Çağ filozofları, halkın dogmaları ve çeşitli inançları üzerinde hiçbir tartışmaya girişmiyorlardı.
Sayfa 62 - İndie Yayınları 2019 Haziran
Roma, dünyanın her yanından gelen kalabalık yabancı gruplarla doluyor ve bunlar, imparatorluğun merkezine kendi ülkelerindeki köksüz inançlarını da getiriyorlardı. Her kent, katıksız biçimde, eski dinini sürdürme hakkına sahipti. Roma Senatosu kimi zaman bu ayrıcalıktan, gülünç birtakım törenlerin taşkınlığına set çekmek için yararlanıyordu.
Bütün bu dinler içerisinde en bayağısı ve en hor görüleni Mısırlıların dini idi ve çok zaman yasaklandı. İsis ve Serapis tapınakları yıkılıyor, tapınıcıları Roma'dan ve İtalya'dan sürülüyordu. Politikanın zayıf çabaları bağnazlığın azılı deprenişleri karşısında ne yapabilir? Az sonra sürgünler yine ortada görünmeye başlıyorlardı.
Sayfa 65 - İndie Yayınları 2019 Haziran