Bankalardan başka doğum günümü hatırlayan pek kimse olmadığı için doğum günümü hatırlayan kıymetli birinden bu kitabı hediye almam benim açımdan önemliydi. Rusya'da, devrim öncesi ilk kıvılcımları çıkaran, 1940'ların devrimci romantik kuşağını ve onların sürgün yıllarını anlatıyor kitap. Kitapta Herzen, Bakunin ve diğer şahsiyetlerin mektuplarından pasajların alıntılandığı kısımlarda romantikliklerini de görünür kılan bir üslup zenginliği ve ifade gücü göze çarpıyor ilk bakışta. Bu tarz biyografik metinlerde önemsediğim ve bu kitapta da başarılı bir şekilde ortaya serildiğini düşündüğüm ikinci bir husus da, tarihi ve teoriyi insan yaşamına yakınlaştıran böyle metinlerin tarihe dair daha aktüel ve canlı bir kavrayış olanağı sunmaları. Bakunin, Neçayev gibi devrimci, anarşist tiplemelerin teorik metinleri ile tarihsel gerçeklikleri arasındaki uçurum devrim söz konusu olduğunda ciddi yanılgılara sebep olabiliyor. Bu isimlerin teorilerinin yarattığı hayal evrenini görünür kılması açısından okunabilecek bir kitap.