Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ruhsal Çatışmalarımız

Karen Horney

Ruhsal Çatışmalarımız Gönderileri

Ruhsal Çatışmalarımız kitaplarını, Ruhsal Çatışmalarımız sözleri ve alıntılarını, Ruhsal Çatışmalarımız yazarlarını, Ruhsal Çatışmalarımız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bir insandan gerçekten hoşlanıyor muyuz, yoksa hoşlanmamız gerektiğine inandığımız için mi hoşlandığımızı sanıyoruz?”
Mutluluk, sık bir olay olamayacak kadar çok fazla koşula bağlıdır.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
Tıpkı uysal tipin insanların "iyi, hoş" oldukları inancına sıkı sıkıya sarılma ve tersinin kanıtlarıyla sürekli olarak şaşırtılması gibi, saldırgan tip de herkesin düşman olduğuna inanır ve böyle olmadıklarını kabul etmeyi reddeder. Onun için yaşam, amansız bir kavgadır ve cephe gerisini şeytan tutmuştur.
Dikkatimizi, sevgi ve cinselliğin uysal tip için oynadığı role çevirme gereğini duyuyoruz. Onun için sevgi, sik sik, uğruna çalışmaya ve yaşamaya değen tek amaç gibi gözükür. Sevgisiz yaşam onun için kuru, kısır, bomboş birşeydir. Fritz Wittles'in zorlanımlı arayışlara uyguladığ bir deyimi * kullanmak gerekirse sevgi, bunun dışında herşeyin bir yana itilmesine dek arkasından koşulan bir yanılsama olup çıkar. Insanlar, doğa, iş ya da şu veya bu türden bir eğlence ya da uğraş, bunlara tat ve haz katacak bir sevgi ilişkisi olmadığı sürece kesinlikle anlamsızlaşır. Bizim kültürümüzün koşullarn altında bu saplantıya kadınlarda erkeklerden daha sik rastlanması gerçeği, bunun özeilikle kadınca bir özlem oldugu gorüşünün doğmasına açmıştır. Aslında bunun kadınlıkla ya da erkeklik ile hiçbir ilişkisi yoktur, ama usdışı ve zorlanımlı bir itki oluşu nedeniyle nevrotik bir olgudur.
Çoğumuz -bilmeksizin- çatışmaların yrticı pençesine düştüğümüz için, yaşamları' bu çalkantıların olumsuz etkilerinden uzak ve düzgün bir yoldan akıp gidiyor gibi gözüken insanlara imrenme ve hayranlık duyma eğilimi gösteririz. Bu hayranlık nesnel bir temele dayanabilir. Sözkonusu insanlar kendilerine ait değerler basamağını oluşturan ya da çatışmalarla geçen yıllar ve karar verme ihtiyacının alt-üst edici gücünü yitirmesi yüzünden bir dinginlik ölçüsüne ulaşan güçlü insanlar olabilirler. Ama diş görünüm aldaticı olabilir. Bizim imrendiğimiz insanların birçoğu duygusuzluk, uydumculuk (conformity) ya da fırsatçılık yüzünden, bir çatışmayla gerçek anlamda yüzyüze gelme ya da bunu kendi inançları temelinde gerçek anlamda çözmeye çalışma yetisinden yoksundur ve sonuçta sadece anlık çıkar peşinde sürüklenmektedir.
Sadist olmak, saldırganlıkla ve çoğunlukla yıkıcılıkla, başkaları aracılığıyla yaşamak demektir. Ama bu, böylesine kesin bir yenilgiye uğramış bir insanın yaşayabileceği tek yoldur.
Sayfa 165
Reklam
Nevrotik bir insanın güncel davranışlarıyla kendine ilişkin ideal tablosu arasındaki tutarsızlık öylesine açık olabilir ki, insan onun bunu görmekten nasıl kaçınabildiğini merak eder. Ama nevrotik birey bu tutarsızlığı görmek şöyle dursun, kendisi için açık olan bir çelişkiden bile habersiz kalma yetisine sahiptir.
Sayfa 106
Kaba hatlarıyla özetleyecek olursak bir insan, kendisine, kendi gerçek varlığı olarak katlanamadığı için kendine ilişkin ideal bir imaj yaratır.
Sayfa 89
Son günlerde bir hastam şunları söyleyerek durumunun tamamını özetledi: "Eğer gerçeklik diye bir şey olmasaydı, ben de tam anlamıyla iyi olurdum."
Sayfa 89
İçinde yaşadığımız toplumun rekabetçi ruhu, insan ilişkilerinde yarattığı rahatsızlıkla genelde nevrozların kamçılanma­sında iletken rolü oynamakla kalmaz, bu üstünlük ihtiyacını da özel­likle besler.
Sayfa 80
340 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.