Süleyman (a.s.) zamanında bir kuş vardı. Sesi ve görünüşü oldukça güzeldi. Adamın biri bunu bin dirheme satın alıp evine getirerek kafesin içine koydu. Bir başka kuş gelip kafesin üzerinde ötünce bu kuşun sesi kesildi. Durum kendisine haber verilince Süleyman (a.s.):
“Kuşu bana getirin.” buyurdu. Kuş getirilince Süleyman (a.s.) ona: “Ey kuş! Sâhibinin senin üzerinde hakkı var. Çünkü seni yüksek bir fiyata satın aldı. Söyle bakalım niçin sustun?” diye sordu. Kuş:
“Ey Allah’ın peygamberi! Sâhibime söyle, bana gönül koymasın. Ben kafeste olduğum sürece asla ötmem.” diye cevap verdi. Hz. Süleyman (a.s.):
“Niçin?” deyince o:
“Çünkü benim bağırıp inleyişim, vatanımdan ve çocuklarımdan ayrı kalışım sebebiyle idi. Kafesimin üzerine gelip öten bir kuş bana:
“Sahibin seni sesinin güzelliğinden dolayı kafese koydu. Sus ki kurtulasın.” diye akıl verdi.” dedi. Süleyman (a.s.), kuşun söylediklerini sâhibine bildirince:
“Ey Allah’ın nebîsi! Onu serbest bırak. Çünkü ben onun sesinin güzelliği sebebiyle satın almıştım.” dedi. Süleyman (a.s.), ona ödediği bin dirhemi adama vererek kuşu serbest bıraktı. Kuş uçtu ve:
“Ey bana böyle güzellik bahşeden, gökyüzünde uçuran,
sonra da kafeste sabrettiren Allah’ım, Sen Sübhansın!” diyerek gözden kayboldu.
Süleyman (a.s.) şöyle buyurdu: “Sızlanıp bağırdığı sürece kuş kafesten kurtulamadı. Fakat sabredince kurtuldu.”
Peygamber Efendimiz (s.a.) buyurur ki: “Ben öyle bir âyet biliyorum ki insanlar bu âyeti alsalar kendilerine yeter. Bu âyet; “Kim Allah’tan korkarsa Allah ona bir çıkış ihsan eder ve ona beklemediği yerden rızık verir” âyet-i kerimesidir.
| İbn Kesir, IV, 379
“Zikir ehliyle birlikte oturanlara merhamet olunur. Velev ki o kimse onlardan olmasa da, zikir için onlarla oturmamış, başka bir ihtiyaçtan dolayı oturmuşsa da..." (Tergîb, III, 63)
Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor;
"Eğer İsrâîloğulları olmasaydı yemek kokmaz, et bozulmazdıEğer Havva'nın hıyâneti olmasa idi kadın kocasına ebediyyen hıyânet etmezdi" Kokuşma onların vaktinde başladı ve devam etti. Çünkü bir şeyi başlatan başkalarının da o işi yapmasına etken olur. Aynı şekilde kadınlarda devam eden hıyânet de Havvâ ile başladı. Şeytan kadınların anası Havvayı Âdem'den önce kandırmakla Âdem'e ihânet ettirdi. Yasak ağaçtan yiyen Havvâ ise daha sonra Ådem'e gidip bu işi güzel göstererek ona da yedirdi.
Sa'dî der ki: Her kimin hânesi ma'mûr, hanımı dost canlısıysa,
Cenâb-ı Hakk'ın rahmet nazarı ondan yana demektir.
••••••••••••••••••••••••••••••••••
Aklıma nedense bizim terekeme milletinin şu sözleri geldi; Avradın güzel ise ne işin var toy evinde toy senin öz evinde gir oyna çık oyna,avradın çirkin ise ne işin var ölüm evinde ölü senin öz evinde gir ağla çık ağla.