İngiltere’nin Selanik Konsolosu Charles Calvert’in de belirttiği gibi, yıllarca süren askerlik yüzünden Türkler fakir kalıyor, hatta Müslüman tüccar ve zanaatkârlar askerden döndüklerinde yerlerini Hıristiyanların almış olduğunu görüyorlardı.
Osmanlı’da kamu görevleri Tanzimat’tan itibaren gayrimüslimlere açılmış, en çok Abdülhamid döneminde bilhassa Ermeniler devletin yüksek makamlarına getirilmişti.
Osmanlı'nın son dönemi olan Balkan Harbini, onun öncesi olan Meşrutiyet'in ilanını, Balkanları nasıl kaybettiğimizi, Selaniğin tek bir kurşun atılmadan teslim edilmesini, Bulgarların nasıl olurda İstanbul önlerine Çatalca'ya kadar gelişini hayret, şaşkınlık, üzüntü hicap duyarak okuyacaksınız. Cumhuriyetimizin 100. Yılında okunması gereken bir kitap.
Siyasi istikrarsızlık her devirde, her zaman ülkeler için zafiyet yaratır. Osmanlı işte böyle derin bir zafiyet halindeyken Balkan Harbi patladı, Rumeli elden gitti. Çok acıdır fakat asla sürpriz değildir.