Niye geldin 47 senesi?
Sanki geçen yıldan memnun muyduk?
Uzak düştük bütün ahbaplardan,
Ne ısındık, ne doyduk.
(syf:12)
İçleniyorum açlıkla, yoklukla savaşan büyük yazarları, şairleri okuduğumda. Belki acıdan beslenmiştir şair, biliyorum ama yine de bir hüzünlenmekten alamıyorum kendimi. Kitap genel itibariyle hüzünlüdür ancak coşkulu şiirler de vardır içinde. Son kısmı tek bir şiirden oluşmakla birlikte altı kısımdan oluşur: Rüzgar, Kadınlar, Çocuklar, Dostlar, Yurdum ve Son.
Cahit Külebi'yle tanışmam lisede olmuştu. Edebiyat öğretmenimiz sınıfa girdiği gibi hiçbirimizin yüzüne bakmadan eline tebeşir alıp tahtaya "hikaye" şiirini yazmaya başlamıştı. Şiirin sonuna doğru geldiğinde hepimiz susmuş şiirin nasıl biteceğini bekliyorduk. Hiç yorum yaptırmadı ya da soru sormadı, sadece okuyup hissetmemizi istedi ve başka bir şey yapmadık o ders. Bağırıp çağırmasına da karışmadı daha sonrasında kimsenin, ders bitene kadar kaldı tahtada şiir. Hala daha o günü anımsıyor hemen herkes, öyle güzel bir dili vardır şairin, o kadar gerçek, o kadar hisli.