Sevdiğimin parmağını öptüğün zamanki bulanık bir haleti ruhiye içinde sigaramı emiyor, yeniden kendimi on sekiz yaşıma dönmüş sanıyordum. Kırılan neşemin son vidası, bir hayat hızile yerine yerleşmişti. Mesuttum. İnsanları sevmek, şehrin yanan elektriklerine karışmış sarı altın kuşlar avlamak, birine merhaba demek, öbürünün tüylü ensesini avuçlamak, biraz ileridekinin güzel parmaklarını avuçlarına almak..
Sayfa 56 - Varlık