.
1950li yıllarda Kalküta'nın güneyindeki küçük bir bölgede hayata başlayan iki erkek kardeşin hikâyesiyle açılıyor roman. Ağabey Subash daha çekingen, uzlaşmacı, sakin. Udayan ise gözüpek ve asi. Aralarında çok az yaş farkı olduğundan neredeyse ikiz gibi büyür, her şeyi birlikte yaparlar. Üniversite döneminde Udayan'ın siyasi etkinliklere katılmaya başlaması, Subash'ın yüksek lisans için Amerika'ya gitmeyi tercih etmesiyle yollar ayrılmaya başlar. Sonrasında hayatın sürprizleriyle şekillenen veya parçalanan hayatlara şahit oluruz.
.
Başlangıçta ülkenin siyasi gündemi üzerinde durulurken, sonrasında ortaya çıkan beklenmedik olaylarla birlikte anne, baba, çocuk olmak, aile olmak, birey olmak gibi konularda, bana göre çok başarılı bir şekilde ilerleyen bir romandı. Genel olarak mutsuz bir hava var ama insanı yormayan, sadece durumu ve duygu-düşünceleri aktaran, bazı şeyleri sorgulamama sebep olan çok gerçekçi bir hikâyeydi.
.
Alıntı:
.
Belli renkleri algılama kabiliyetinden yoksun bir hayvan gibi kişisel kısıtlamalara karşı kördü Udayan. Subhash ise ağaç gövdesiyle ya da ot yapraklarıyla kaynaşan diğer hayvanlar gibi varlığını olabildiğince küçültmeye çalışırdı.
.
.
Bir soruna karşı çıkmazsak ona katkıda bulunuruz.
.