Çok fazla yalnızlık var, çok fazla. Herkes ağlayacak bir göğüs istiyordu ama kimse o göğüs olmayı göze alamıyordu. Gürültülü bir şamata içinde üstü örtülen ama üstesinden gelinemeyen öksüzlükler yüzünden kendine yabancılaşanlar katlanarak artıyordu.
Belki de bir son bu, sonuna geldim. Gelecek yok artık, sadece geçmiş var.
Sabrın ve yalnızlığın karanlığında ruhum durmadan, ya tağı zorla değiştirilmiş bir nehir gibi asi ve huzursuz, geçmi şe, eskimiş sabah ve akşamlarıma doğru akıyor.