Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sait Faik İçin

Tahir Alangu

Sait Faik İçin Gönderileri

Sait Faik İçin kitaplarını, Sait Faik İçin sözleri ve alıntılarını, Sait Faik İçin yazarlarını, Sait Faik İçin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zamklı Adam
Ömrün yolu bir yerden ayrılıveriyor. Değil ölümle, kişi, kendi kendinden bir yerde ayrılıyor. Sonra bir de bakıyorsun, beraber gidilen yolda ayrılmalar oluvermiş. Biri bir makama oturmuş, bir tuhaflaşmış, bir değişmiş. Öteki bir mirasa konmuş, bir böbürlenmiş, bir büyümüş. Diğeri bir şey, başkası bir şey... Hep olmuşlar, sen yolundan ayrılmamışsın, ama yolun kalmamış.
Celal Sılay (Doğu - Batı dergisi, Haziran 1954)Kitabı okudu
Kalinihkta Sait
Ölüm bir yarasadır, etrafında kayar dolaşır, öfkelenir söversin: Kitapçına söversin, kitaplarına söversin, arkadaşlarına söversin; bir de bakarsın ki eninde sonunda elinde bir yalnızlığın, bir sancın, bir de yazılarını ve kafanın içini dolduran hayallerin kalmış, onlara söversin.
Attila İlhan (Seçilmiş Hikayeler Dergisi, Haziran 1954)Kitabı okudu
Reklam
Halbuki o ne güzel isterdi yaşamayı, nasıl severdi. Duyardı yaşadığını, alabildiğine. Biz, alelâde adamlar için hayat, günlük değirmende, kendiliğinden öğütülüp giden bir zaman harcanışı... Onun için öyle miydi bakalım? O, yaşadığı her ânın felaketini, acısını, tadını, yaşama sevinciyle titriyen benliğinde kim bilir nasıl duyardı?
Zahir Güvemli (Varlık dergisi, Haziran 1954)Kitabı okudu
Sait Faik'in Ardından
O, bizim gibi muayyen bir hayat kalıbına, çerçevesine girmiş, mazbut ve müstakar bir hayat nizamı koymuş, kafasında doğru veya yanlış birtakım gayeler ve idealler sıralamış "hudutlu" adamlardan pek hoşlanmazdı gibi geliyor bana.
Muhtar Körükçü (Zafer gazetesi, 18 Mayıs 1954)Kitabı okudu
Sait Faik'in Realitesi
Sait'te rüya ile hayat birbirine karışmıştı. Onun yalnız dolaştığı zamanki yüzünü görmüş olanlar bunu kolaylıkla anlarlar. Rüyanın ve realitenin ilhamlarını birlikte kullanarak kendini anlamıya çalışmakla geçmiştir hayatı.
Fikret Ürgüp (Varlık dergisi, Haziran 1954)Kitabı okudu
- Sizce yaşamak nedir? - Balık tutmak, kahvede oturmak, yanımda çok sevdiğim köpeğim, insan tanımak, Beyoğlu'nda bir aşağı bir yukarı dolaşmak, arada içmek, hikâye yazmak, velhasıl hiçbir şeye bağlanmadan avare gezmek bütün gün. İşte ben böyle hayattan zevk alırım, buna yaşamak derim.
Gülen Erdal (İzlerimiz. Amerikan Kolejlileri Yıllığı, 1954)Kitabı okudu
Reklam
Sait Faik'le Son Röportaj
- Kibar zümreyi hiç kaleme almazsınız, niçin? - Kibar zümreyi hiç sevmem de ondan. Bana öyle gelir ki, onlar yaşamaktan hiç zevk almazlar. Yaşamaktan zevk alanları severim ben. Yaşamalı bu dünyada...
Gülen Erdal (İzlerimiz. Amerikan Kolejlileri Yıllığı, 1954)Kitabı okudu
Hüzünlü, ılık, insan sevgisi dolu hikâyelerini Sait yazmaz, yaşar. Sait bir dertli, kötülüklerden, aşağılıklardan, dünyadaki cümle bayağılıklardan, kirden iğrenen bir adem oğludur. O daima iyiliği söylemiştir.
Yaşar Kemal, Cumhuriyet Gazetesi 1953Kitabı okudu
Çocukluğumda da, ilk gençliğimde de bir şey olmamıya karar vermiştim. Sözümü tuttum gibime geliyor, siz istediğiniz kadar bana meşhursun deyin.
Varlık dergisi, Haziran 1953Kitabı okudu
Sait Faik'le Bir Konuşma
Bursa Lisesi'nin şimdi müdürü müdür, yoksa edebiyat hocası mıdır bilmem, Mümtaz Bey, bir tahrir vazifemin altına şunları yazmıştı: "Yarın bunları neşredeceksiniz. Daha itinalı olmanız lâzım." Sen misin bunları yazan Mümtaz Bey? Hâlâ itinasız neşredip duruyorum. Mümtaz Bey'e de bir kitap bile gönderemiyorum. Yarı nankörlük, yarı korkaklığımdan.
Varlık dergisi, Haziran 1953Kitabı okudu
Reklam
Sevginin Dekatriyası
Onun anlayacağı bir çift laf edemediğim için şaşkına dönüyorum. Ulan diyorum kendime, bu kızcağız da insan, onun da bir dünyası var. Onun dünyasına giremedikten sonra neye yarar... Üstelik de deli gibi sevdiğin bir kadın bu. Kara gözlerini mi, kara saçlarını mı? Yarım yarım konuştuğu Türkçesini mi? Nesini seveyim bu kadının? Ama gene de seviyorum. Neden sevdiğimi bilmediğimden onun huyuna suyuna göre gidemiyorum.
Samim Kocagöz, Yeditepe gazetesi 1 Haziran 1954Kitabı okudu
Sait Faik hayata dört elle sarılmış bir insan değildi. Onun her şeye karşı tembel bir kayıtsızlığı vardı. Avareliği de öyleydi, pazarlığı da... Hayatla dolu olan kimse onu iştiha ile yaşamak ister, halbuki Sait Faik'te her şeyi oluruna bırakmak huyu vardı. Kendisini zorlamıya değmezdi bu dünya. Sait dramı sevmezdi. Muhayyilenin hayatı bozmasını istemediği gibi, düşünülmüş bir realizmden de hoşlanmazdı.
Cahit TanyolKitabı okudu
Said'i sadece hikayelerinden tanıyanlar, neslimizin en değerli hikâyecisini kaybettiler. Said'i şahsen tanıyanların kaybı ise çok daha büyüktür; çünkü Sait ender rastlanan bir lezzette, kıvamda bir insandı. Hiçbir yapmacığı, hiçbir sahteliği olmıyan düpedüz bir insan, sanki kendi hikayelerinden çıkmış bir insan. Toprak kokan, deniz kokan, içi yıldız dolu bir insan. Sevdiği dosta, uçan kuşa, havaya, suya, toprağa, her şeye bağlı bir insan. Ölümün lafı edildi mi, hemen kaçardı. Onu en çok korkutan kelimeydi bu. "Yaşamak ne güzel" derdi, sıksık. Orhan'ın acısı yetmiyormuş gibi bu da mı gelecekti başımıza? Anlaşıldı: Ölüm, şimdi bizim neslin peşinde...
Cahit IrgatKitabı okudu
Sait Faik bir "sevgi" peygamberiydi. Kırk sekiz yıllık, içine en ufak bir haksızlık karışmamış, tertemiz bir ömrün akışından, içimize "insan sevgisi"nin o ılık, o tatlı, o aziz büyüsünü, en asil tarafiyle bir o salabildi.
Vedat GünyolKitabı okudu
Yazılarında, dünyayı eski ve leziz bir şaraba benzeten Sait, bir yığın edebiyat oyunları, daha doğrusu ukalâlıklariyle onu sulandırmaktan çekinmiştir. Birçok hikayeleri, musikideki sözsüz bestelere benzer. Mevzu, düğüm, âkıbet gibi basit teknik oyunlara tenezzül etmeden sizi unutamıyacağınız bir armoniye götürür.
Baki Süha EdiboğluKitabı okudu
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.