Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sakın Aldanma, İnanma, Kanma

Refik Halid Karay

En Beğenilen Sakın Aldanma, İnanma, Kanma Gönderileri

En Beğenilen Sakın Aldanma, İnanma, Kanma kitaplarını, en beğenilen Sakın Aldanma, İnanma, Kanma sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Sakın Aldanma, İnanma, Kanma yazarlarını, en beğenilen Sakın Aldanma, İnanma, Kanma yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ruh halim...
Dünya düzelinceye kadar, etraf sütliman oluncaya kadar yatsam uyusam...
Sayfa 53 - İNKILÂP
Hülasa insan her şeye benzeyebilir; bazen insana bile!
Sayfa 176 - İNKILÂP
Reklam
DURUM DEĞİŞTİ Mİ ACABA?!
** Beşeriyetin ne kadar ilerlediğini anlamak için halkın tramvaylara nasıl binip indiklerini görmek kâfidir... ~
Sayfa 71 - İNKILÂP
AZ GİTTİK UZ GİTTİK BİR ARPA BOYU YOLU İLERİ GİDEMEDİK 100 SENEDİR...
~ Alışveriş zorlu bir oldu, her yiğit kârı değil; sinirlerine hükmedemeyenler sakın dükkanlara uğramasınlar... ~
Sayfa 31 - İNKILÂP
Alışveriş, beni canımdan, insanlığımdan bezdirdi. Cins bir zengin atı olmadığıma ne kadar kederleniyorum.
Sayfa 32 - İNKILÂP
Goethe'nin ölüm döşeğinde, pencere perdelerinin açılmasını işaret ederek, son sözleri şu olmuştu: "Mehr Licht." Yani "Işık! Fazla ışık!"
Sayfa 182 - İNKILÂP
Reklam
Eski edebiyat hakkında fikriniz? Yani lisana dair mütaleanız? -Aklımda yemekten giyenmekten edebiyata yer kalmamıştı ki... "A birader, bizden edebiyata dair fikir toplayacağına git ev kadınlarından zeytinyağı mı ucuz gelir, sadeyağ mı? Et mi idareli, balık mı?...
Sayfa 27 - İNKILÂP
Hatay'ın dört kapısı da dostlara açıktır. Fakat bu dört tarafa açılmış, dört kapı da, artık, düşmana müebbeden kapalı kalacaktır.
Sayfa 121 - İNKILÂP
Sırma saçlılar kel çıktı, badem gözlüler kör. Parada gözüm yoktur diyenler Karun'a döndü. Harun bildiklerimiz Haccac'ı geçti. Artık kuru lafa aldanma, sahte işe inanma, şuna, buna kanma... Dost görünürler ciğerini yakarlar, "haydi yürü" deyip öne katarlar, sonra birer birer savuşup seni ateşe atarlar.
Sayfa 82 - İnkılapKitabı okudu
"Baklayı Ağzından Çıkarmak" Deyiminin Hikayesi
Vaktiyle bir şeyh ve Derviş Mehmet adında bir küfürbaz müridi varmış. Şeyh Hadisten, ayetten, cennetten, cehen- nemden bahseder, bin nasihatte, ihtarda bulunur, yine der- vişi fena huyundan vazgeçiremezmiş. Düşünmüş, taşınmış, bir başka usul keşfetmiş, müridine bir bakla vermiş. “Bunu dilinin üstüne koy, çıkarmadan sakın ağzını açma!" demiş. Bir gün, yağmurlu bir havada, şeyh önde, derviş arkasında bir evin önünden geçerlerken tık tık cam vurulmuş, bir kadın sesi: "Aman şeyh efendiler, biraz durur musunuz?" Zahir hastaya nefes ettirecekler yahut başka bir mühim ihtiyaçları var zannıyla durmuşlar. Beş dakika geçmiş, on da kika olmuş, sırılsıklam bekleşiyorlar, haber yok. Şeyh dayanamamış, kapıyı vurmuş, sormuş; içerden demişler ki: "Kuluçka yatıracaktık, bir kavukluya bakarak yumurtaları koyarsanız civcivler tepeli çıkar demişlerdi de onun için sizi durdurduk!" Bunu işitince şeyh, müridine dönmüş: "Ne bekliyorsun Derviş Mehmet," demiş. "Baklayı ağzından çıkarsana!"
Sayfa 140 - İNKILÂP
251 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.