Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sakin Öfke

Mustafa Yılmaz
8/10
2 Kişi
1
Okunma
2
Beğeni
135
Görüntülenme
İNANILMAZ BİR TUTUKLAMA “Tutukluyorum, götürün”. Dedi Yargıç. Jandarmalarla çıktık koridora, ikisi birden yapıştılar kollarıma. Onlardan daha sert ve öfkeli “Bırakın lan” dedim, kollarımı çekerek. Bırakıverdiler. Sanki komutanlarıydı bırakın diyen; Onlara döndüm, “Ben giderim cezaevine size gerek yok” diyerek yürüdüm. Aşağı dönerken bir göz attım geriye, aynı yerde dikilip kalmışlardı. Adliyenin avlusundan geçip caddeye çıktım. Tesadüfe bak, beni tutuklatan komutan bana doğru geliyor. Beni gönderdikten sonra o da gelmiş peşimden, bakıyor şaşkın şaşkın. “Helal olsun beni tutuklattın” dedim yanından geçerken. “Jandarmalar nerede”, dedi. “Jandarmaya gerek yok, kendim giderim cezaevine” diyerek umursamaz bir şekilde yanından geçip gittim. Az ileride bir berbere girdim. Hippi gibi uzun olan saçı ve sakalı kestirip, ardından içkili bir lokantaya girdim. Küçük bir rakı eşliğindeki yemekten sonra sonra, taksi ile cezaevine gittim. İçeri almadılar. “Ne diye alacağım içeri seni, belge yok, polis yok yanında”. Dedi. Geri gittim karakola, Komutan beni görünce, sert bir tavırla: “Neredesin sen, askerleri de azarlayıp kaçıp gitmişsin.” “Kaçmak yok komutanım, işlerim vardı. Bitirip, gittim Cezaevine. “Nee! Doğru mu, gerçekten gittin mi Cezaevine?” “Elbette doğru, şimdi Cezaevinden geliyorum, içeri almadılar. Belge gerekiyormuş, “Tamam anlaşıldı, bekle biraz” Dedi, kibar bir üslupla. 15 dakika sonra iki jandarma ile kelepçesiz bir şekilde gönderdi beni Cezaevine. Kelepçe takmayarak ödüllendiriyordu tutukluyu.
Yazar:
Mustafa Yılmaz
Mustafa Yılmaz
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 17 dk.Sayfa Sayısı: 222Basım Tarihi: Ocak 2024Yayınevi: İkinci Adam Yayınları
ISBN: 9786256617322Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İNANILMAZ BİR TUTUKLAMA “Tutukluyorum, götürün”. Dedi Yargıç. Jandarmalarla çıktık koridora, ikisi birden yapıştılar kollarıma. Onlardan daha sert ve öfkeli “Bırakın lan” dedim, kollarımı çekerek. Bırakıverdiler. Sanki komutanlarıydı bırakın diyen; Onlara döndüm, “Ben giderim cezaevine size gerek yok” diyerek yürüdüm. Aşağı dönerken bir göz attım geriye, aynı yerde dikilip kalmışlardı. Adliyenin avlusundan geçip caddeye çıktım. Tesadüfe bak, beni tutuklatan komutan bana doğru geliyor. Beni gönderdikten sonra o da gelmiş peşimden, bakıyor şaşkın şaşkın. “Helal olsun beni tutuklattın” dedim yanından geçerken. “Jandarmalar nerede”, dedi. “Jandarmaya gerek yok, kendim giderim cezaevine” diyerek umursamaz bir şekilde yanından geçip gittim. Az ileride bir berbere girdim. Hippi gibi uzun olan saçı ve sakalı kestirip, ardından içkili bir lokantaya girdim. Küçük bir rakı eşliğindeki yemekten sonra sonra, taksi ile cezaevine gittim. İçeri almadılar. “Ne diye alacağım içeri seni, belge yok, polis yok yanında”. Dedi. Geri gittim karakola, Komutan beni görünce, sert bir tavırla: “Neredesin sen, askerleri de azarlayıp kaçıp gitmişsin.” “Kaçmak yok komutanım, işlerim vardı. Bitirip, gittim Cezaevine. “Nee! Doğru mu, gerçekten gittin mi Cezaevine?” “Elbette doğru, şimdi Cezaevinden geliyorum, içeri almadılar. Belge gerekiyormuş, “Tamam anlaşıldı, bekle biraz” Dedi, kibar bir üslupla. 15 dakika sonra iki jandarma ile kelepçesiz bir şekilde gönderdi beni Cezaevine. Kelepçe takmayarak ödüllendiriyordu tutukluyu.
Sakin Öfke
Sakin ÖfkeMustafa Yılmaz · İkinci Adam Yayınları · 20241 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.