İslam duşüncesinde farklı bir yankının sahibi olan Ibn Teymiyye dahi, İslam dünyasındaki ihtilafın temelinde Hz. Osman'ın katlinin yattıgını söylemektedir.
Muâviye, Amr ibnu'l-As'ın teklif ve telkiniyle askerlere emir vererek Kur'an sayfalarını mızraklarının ucuna taktırmış, güya onları Allah'ın kitabının hakemliğine davet etmiştir.
Hasan el-basri'nin aynı zamanda idareye bakış açısını yansıtan ve genelde müslümanların Mu'àviye ve idarecileri hakkındaki kanaatlerini içeren tavrı önemlidir.buna göre o, Mu'àviye hakkında, "Mu'àviye için dört günah vardır ki onlardan sadece biri olsa dahi,onun büyük günah işlediğini gösterir." Demiş ve bu hususları söyle sıralamıştır:
1.fazilet sahipleri ve sahabenin hayatta kalanları varken,onlarla meşveret etmeden,sefihleri iş başına getirip ümmetin arasını bozması, 2.şarap içtiği,ipekli giyip tambur çaldığı ortaya çıktıktan sonra yezid'i kendine halef tayin etmesi, 3. Peygamber'in hadisine rağmen ziyad'ı nesebine katması, 4.hucr b.adiyy'i katletmesi."
Ümeyyeoğullarının,halifenin artık sonunun geldiğine inanmaları ve bu durumda ellerinde bulunan idareyi bırakmamak için yeni ve daha kuvvetli bir dayanak aramalarıdır.onlara göre Hz .Osman'ın kanını dava etmek daha çıkar bir yoldur.aksi takdirde idarenin ümeyyeoğullarının ellerinden tamamen çıkacağının bilincidedirler.buna en açık örnek Mervan b.el- hakem'in,halifeyi evinde muhasara edenlere,"siz bizim elimzideki idareyi ele geçirmek için geldiniz.seklindeki sözüdür.
Hz.osman,Medine hazine görevlisine gelerek hakem b.ebil-as'a beytülmalden bir miktar para verilmesini emretmiş,beytülmal memuru da,"ben sizin veya ailenizin hazine memuru değilim,ben müslümanların hazine memuruyum."diyerek hazine kapısının anahtarlarını Hz.osman'ın önüne atmıştır.hz.osman ona,"sen bizim hazine memurumuzsun, verdiğimizi alırsın, sustuğumuzda da susarsın."cevabını vermiştir.bunun üzerine hazine memuru görevini bırakmış ve yerine zeyd.b.sabit tayin edilmiştir.