Yine protokol okurları dışında kimsenin sevmediği bir kitabı sevmiş bir şekilde karşınızdayım. Kimsenin sevmediği kitabı nasıl sevdim hiçbir fikrim yok. Romantik okumayı da sevmem yani, çok karışık durumlar. Sanırım liseye geçtiğim için sevdim jssjjsjsjs :,)
Sam bir trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. Sam'in sevgilisi Julie ise Sam'in ölümü kabul etmekte çok zorlanır. Öyle ki cenazesine bile gitmez, kendini Sam'e veda etmeye hazır hissetmez. Ve bir gün diyor ki bu Julie "Bari telesekreterdeki sesini duyayım." ve Sam'i arıyor. Ve Sam, telefona cevap veriyor.
Yani kızımız ölü sevgilisiyle konuşmaya başlıyor.
İlk olarak sevmediğim şeylerden bahsetmek istiyorum. Birincisi Sam'in telefona nasıl cevap verebildiğinin açıklanmamasıydı. Yazar bunu düşünmemiş sanırım ama bence bu soruya düzgün bir cevap verilmesi gerekiyordu. İkincisi Julie'nin devamlı Sam'e ölü olduğunu hatırlatmasıydı. Yav çocuk bilmiyor sanki, ne diye devamlı bunu söyleyip anı bozuyorsun ki.
Sevdiğim şeylere gelirsek, Sam yani ana erkek karakterimiz çok nahif bir karakterdi. Kibardı, anlayışlıydı, sevecendi... Sam karakterini gerçekten sevdim. Julie'den emin değilim kızı bir sevdim bir sevmedim, ama kitap okumayı sevdiği için belki de onu sevebilirim :D
Öyle işte. Belki başka bir zaman okusam sevmezdim ama şuan biraz minnoş kitaplara ihtiyacım olduğu için sevdim sanırım.