Şamanizm ve Eski Türk Dini kitaplarını, Şamanizm ve Eski Türk Dini sözleri ve alıntılarını, Şamanizm ve Eski Türk Dini yazarlarını, Şamanizm ve Eski Türk Dini yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
6.yy da Kök Türklere gelen Bizans elçilerinin fena düşüncelerden arındırmaları için bir- iki kamın ellerindeki yanan dal parçalarıyla onların etrafında döndükleri ve ateşten atlatıldıkları Bizans kaynaklarında kayıtlıdır. Moğollarda da bu adet görülür ki on üçüncü asrın ikinci yarısına doğru Moğol hanının yanına gönderilen Hrıstiyan elçi ve papazların bütün kötülüklerden uzaklaştırılmaları gayesiyle ateşten atlatıldıklarını bilmekteyiz. Hatta müslüman Türklerde de bunlar gelenek halinde yaşamaktadır. Türk dünyasının pek çok yerinde Nevruz ateşinin külleri hem insanlar, hem de hayvanların barınaklarının eşiklerine serpilir ki yıl boyu hastalık, kötülük ve uğursuzluklardan insanlar uzak kalsınlar. Anadolu da Hıdırellez şenlikleri sırasında ateşler yakılır ve yaşlı-genç herkes bunun üzerinden atlar. Bu sırada insanlar “ağurluğum, uğurluğum bunun içine “ der.böylece yıl boyunca hastalıktan ve uğursuzluktan uzak kalınacağına inanılır.
Eskiden yeni gelinler küle de bastırılırdı, bu da yine ocağı tüttürmeyle alakalı idi.
Türklerin itikadına göre ateş her şeyi temizler, kötü ruhları kovar ve bu yüzden de hemen hemen onların hayatında ateş bir şekilde yer alır.
Güneş bütün evreni , Türk’ün bayrağı ise vatanını, dünyayı aydınlatan bir ışıktır. Belki bu yüzden Oguz Kagan Destanı’nda “güneş bayrak olsun gök çadırımız” ( kün tog bolgıl, kök kurıkan) diye boşuna söylenmemiştir.