Seran Demiral'ın romanında hem LeGuin'i hem Ballard'ı anımsatan bir atmosfer ve üslup görüyoruz. Karakterler hem içimizden hem değil. Kitabın evreni hem bizim evrenimiz hem değil. Keskin ayrımların olduğu bir anlatımdan ziyade bir geçişlilik hissediliyor cümlelerde. Bu da romanı ilginç kılan unsurlardan biri. Hikâye, kadim doğa ve teknolojinin insan üzerindeki mücadelesi üzerine, gelişmişliğin getirdiği konforun insanlığa verdikleri ve aldıkları üzerine düşünmeye sevk ediyor. Sıradışı bir bilimkurgu okuması yapmak isteyenlere önerilir.