Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sanat Başkaldırır: Coşku ve Cüretkarlık Üzerine

Jeanette Winterson

Sanat Başkaldırır: Coşku ve Cüretkarlık Üzerine Sözleri ve Alıntıları

Sanat Başkaldırır: Coşku ve Cüretkarlık Üzerine sözleri ve alıntılarını, Sanat Başkaldırır: Coşku ve Cüretkarlık Üzerine kitap alıntılarını, Sanat Başkaldırır: Coşku ve Cüretkarlık Üzerine en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fakir bir kadın olan annem asla nesne almazdı, sembol satın alırdı. Salonun baş köşesine koyacağı biçimsiz şeyler satın almak için para biriktirirdi. Satın aldığı şeyler fabrika yapımı olur ve onun madde imkânlarını zorlardı. Aldığı şeyi her şeyden bağımsız olarak görebilseydi, asla onun için para harcamazdı aslında. Ama göremezdi işte, aldığı şeye hayran kalmaları için sürükleyerek getirdiği komşular da göremezdi. Komşular o parayı biriktirmek için gösterilmiş gayrete hayran kalırdı. Aldığı şeyin bedeline hayran kalırlardı. Ama her şeyin ötesinde anneme hayran kalırlardı; başarılı bir alışveriş yapmıştı. Biliyorum ki annem birkaç parça el işçiliği mobilyadan müteşekkil mutfağında oturduğunda içi kararır ve sosyal statüsünün düşüklüğü gözüne batardı. Elinde porselen bir fincan ve dışarıdan alınma kurabiyelerle o korkunç salonunda oturduğu zamansa kendini bir Leydi gibi hissederdi. Hiç görülmeyen ama zar zor elde edilmiş nesnelerle dolu salon bir fantezi odası, yansıtıcı bir aynaydı.
Sayfa 147 - Sel Yayınları
Reklam
Toplum kadınları topal bırakır ve onları sakat yaratmış olan sanki Tanrı, Doğa ya da genetik faktörlermiş gibi davranır.
Sayfa 70 - Sel Yayınları
uzun diye okunmazsa bir miktar üzülürüm.
Gerçek insanlar kurgu mudur? Kendimizi, büyük oranda kendimize anlattığımız ve başkalarının bize anlattığı sonsuz bir hikayeler silsilesi aracılığıyla anlarız. Kişisel dünyalarımızın sözde gerçekleri son derece aldatıcı ve tek taraflıdır, hangi kurguya inanmayı seçmişsek ona uyar bu gerçekler. Günün üstesinden gelmek için bir hikayeye, bir mazarete ihtiyacımız vardır, peki bu hikaye kutsal bir metne dönüşünce ne olur? Kendi gerçekliğimiz dışında kalan hiçbir şeyi tanıyamadığımızda ne olur? Kendi dünya görüşümüze uymayan her şeyin kapı dışarı edildiği ya da rahatsızlık vermeyi kesene kadar seyreltidiği, daimi bir öz-sansürleme durumunda yaşamamak için dikkatli olmamız gerekir. Zihnimize yerleştirdiğimiz kısıtlamalarla mücadele etmek kendi hayal gücümüzün becerisidir, desteklemek için müthiş bir enerji harcadığımız dış hesaplara genellikle ters düşen içsel bir hayatın tanınmasıdır. Kendimizi şiire, müziğe, resme karşılık vermeye açık tuttuğumuzda, yeni hikayelerin kök salabileceği bir alan açmış oluruz, aslında kendimizle ilgili yeni hikayeler alan açmış oluruz.
Sayfa 66 - Sel Yayınları
Reklam
(...) bugünlerde kimin saatlerce kitap okumak için vakti var ki, diye sorabilirsiniz. Yanıt, kim okumak isterse onun, olmalı. Okur önce bir kitap almalı, sonra da kitabın temposunu yakalamalı. O noktada saat durur.
Sayfa 95 - Sel Yayınları
bazılarını etiketlerdim de karışmasın buralar. :D
Ortalama okur, modern okul sisteminin ve muhafazakar beğeninin bir ürünüdür. (Ayrıca ortalama Okur'un 19. Yüzyılın son yıllarında ortaya çıktığını da unutmamalıyız). Okumayı öğrenmekle nasıl okuyacağını öğrenmek aynı şey değildir. Ortalama okur okuduğu şeyde kendini ve kendi dünyasını bulmayı talep eder, yazar bu anlamda her zaman güncel olmalıdır. Ama aynı zamanda yazarın kullandığı biçim ve üslubun en az 100 yıl öncesinden kalma olmasını bekler. Ortalama okur deneyden nefret eder, yeniliklerin ise kendisini kandırmak için ortaya atılmış cinliklerden ibaret olduğundan kuşkulanır. Ortalama okur yazarın elini kolunu bağlar. Der ki: "Beni anlat ama şiirlerin kafiyeli olsun, romanlarında olay örgüleri ile donat. Süslü olma, zor da olma."
Sayfa 89 - Sel Yayınları
"Bana hayranlık duy" bakma edimlerimizin büyük çoğunluğunun alt metnidir
Sayfa 21 - Sel Yayınları
727 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.