"Sanat sanat içindir" diyen şair bile eserini toplumun karşısına çıkardığı zaman onun birçok kişi tarafından be ğenilmesini ister. Onu herkesten önce kendinin beğenmesi, çalışmasının gerçekten bir sanat çalışması olduğuna herkesten önce kendisinin inanması lazımdır, ama bunun salt bir savunma bir kendi kendine yetme olduğuna inanabilecek şair de yoktur. Sanatla uğraşmanın, bu arada şiir söylemenin, bir şairi enikonu avutan bir iş olduğunu bilmez değilim..
Tuvalete koyduğu bir abajurun üstüne de Refik Halit'in Bir Avuç Saçma adlı eserinden bir parça yazmış. Güzel bir buluş, değil mi? Gelgelelim Şinasi memnun değil. Diyor ki : " Her içeriye giren Refik Halit'in yazısına dalıyor. Dışarıda da bir sürü insan sıra bekliyor. " Şinasi'nin ticari bakımdan hoşnutsuzluğuna sebep olan bu hal edebiyat namına [adına] beni sevindirdi. Demek ki halkımız edebiyatla da meşgul oluyor [uğraşıyor, ilgileniyor] .
Gençler arasında, zamana bağlılık bakımından, iki türlü softalık görüyorum: birincisi kafalarının kapısını eskiye, ikincisi yeniye kapatmış olan gençler. Birinciler de kötü, ama ikincilerin hali benim daha bir gücüme gidiyor. Benden genç bir insan, diyorum, nasıl( olur da benim duyduğum hasretleri özlemleri) duymaz, Hürriyet
(özgürlük)
aşkının, düşün ce sınırsızlığını n insanlara vadettiği güzel dünyayı görmez?
Çok rastladım bu gençlere...