Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi
James JoyceSanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi Gönderileri
Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi kitaplarını, Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi sözleri ve alıntılarını, Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi yazarlarını, Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kelimeleri kendi yaratılışında derin bir tele çarpmış gibiydi. Kendini mi anlatmıştı, olduğu gibi ya da olmak istediği gibi kendini? Stephen birkaç saniye sessizce gözledi arkadaşının yüzünü. Soğuk bir keder vardı orada. Kendini anlatmıştı, korktuğu kendi yalnızlığını.
- Çok şeyden korkuyorum: köpeklerden, atlardan, ateşli silahlardan, denizden, gök gürültüsünden, makinalardan, geceleri kır yollarından.
- Peki bir ekmek parçasından niçin korkuyorsun?
-Korktuğumu söylediğim bu şeylerin ardında kötü niyetli bir gerçeklik yattığını düşünüyorum, dedi Stephen.
Kızın imgesi ruhuna işlemişti sonsuza kadar ve hiçbir söz bozmamıştı coşkusunun kutsal sessizliğini. Kızın gözleri onu çağırmış ve ruhu hop etmişti bu çağrıya. Yaşamak, yanılmak, düşmek, kazanmak, hayattan hayatı yaratmak!
Yakınında hiçbir insan biçimi görunmüyor, havadan hiçbir ses gelmiyordu. Ama gelgit dönmek üzereydi ve gün batmaya yüz tutmuştu. Karaya dönüp sahile dogru koştu ve keskin çakıllara aldirmadan eğimli kumsaldan tırmanırken, perçemli kum tepecikleriyle çevrelenmiş bir kuytu köşe buldu ve hemen uzandı oraya akşamın huzuru, sessizliği kanının taşkınlığını yatıştırsın diye.
Yüreğin büyülenmesi! Gece büyülüydü. Bir düşte ya da görüntüde meleklerin hayatındaki coşkuya ermişti. Büyülenmenin bir anı mıydı yalnızca, yoksa uzun saatler ve yıllar ve çağlar mıydı?
Sayfa 204
Sanat, dedi Stephen, duyumlanabilir ve akıl tarafından kavranabilir gereçlerin estetik bir amaç uğruna insanca kullanılmasıdır.
Birçok suların gürültüsü gibi yumuşak sıvı bir sevinç belleğinden aktı ve yüreğinde suların üstünde solan gevşek gökyüzünün sessiz boşluklarının, okyanus sessizliğinin, akan suların üstünde deniz alacakaranlığının içinde uçan kırlangıçların huzurunu duydu.
Geçmiş şimdinin içinde erir ve şimdi yaşar geleceği doğurduğu için yalnızca.
Şu kokuşuk bok yığını dünyada hiçbir şeyden emin olamıyoruz ana sevgisinden başka. Anan seni dünyaya getiriyor, seni önce kendi içinde taşıyor. Onun ne duyduğunu biz nereden bilebiliriz? Ama ne duyarsa duysun, duydukları, hiç değilse, gerçek olmalıdır. Gerçek olmalıdır. Bizim fikirlerimiz, ihtiraslarımız ne ki? Oyun.
Sayfa 228Kitabı okudu
Erkeğin kadında beğendiği her fiziksel nitelik, kadının insan türünü devam ettirmek yönünden çeşitli işlevleriyle dolaysızca ilişkindir.
Pulcra sunt quae visa placent. (Güzel olan keyif verendir.)
Sayfa 195Kitabı okudu
Sanat, dedi Stephen, duyumlanabilir ve akıl tarafından kavranabilir gereçlerin estetik bir amaç uğruna insanca kullanılmasıdır.
Sayfa 194Kitabı okudu
Sanatçının hedefi güzeli yaratmaktır.
Sayfa 175Kitabı okudu
Ruhu coşkudan gevşekliğe geçerken o neredeydi? Manevi hayatın gizemli yollarıyla onun ruhu da şu aynı anlarda kendisine gösterdiği saygının bilincine varmış olabilir miydi? Belki.