Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sanatın Gerekliliği

Ernst Fischer

Sanatın Gerekliliği Sözleri ve Alıntıları

Sanatın Gerekliliği sözleri ve alıntılarını, Sanatın Gerekliliği kitap alıntılarını, Sanatın Gerekliliği en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gustave Flaubert
Yeryüzünün sınırları var, ama insanların budalalığı uçsuz bucaksız.
Jean Cocteau
"Onsuz edilemeyen bir şeydir şiir - ama neden onsuz edilemez bir bilsem."
Reklam
Çürüyen bir toplumda, sanat doğru sözlüyse, çürümeyi de yansıtmak zorundadır. Ve toplumsal görevinden kaçmadığı sürece, sanat dünyanın değişebileceğini göstermeli, değişmesine yardım etmelidir.
Hayatla olan bağlar bir süre için bir yana bırakılıyordu. Çünkü sanatın insanı kendine bağlayışı gerçekliğin insanı kendine bağlayışından başkadır.
Sanatın görevi, sınıflara bölünmüş, anlaşılmaz, ürkütücü bir toplumda yaşayan biz yarım, eksik, acınası insanların daha eksiksiz, daha zengin, daha güçlü bir hayata kavuşmamıza, başka bir deyişle, gerçek insan olmamıza yardım etmektir.
Reklam
Sanatın görevi her zaman insanı bütünlüğü içinde heyecanlandırmak, kendisini bir başkasının yaşamı ile bir görebilmesini başkalarında kendisinin olabilecek yaşantıları benimsemesini sağlamaktır. - Brecht
Yabancılaşma duygusu giderek tam bir umutsuzluğa yani nihilizme dönüşür.
Çalıştıkça parçalanır insan. Bütünle olan bağı kopar; bir araç, büyük bir makinenin küçük bir parçası olur.
Sayfa 103Kitabı okudu
Çalışarak insan olan insan, doğalı yapaya dönüştürerek hayvanlar dünyasından kurtulan insan, bu yüzden büyücü olan, toplumsal gerçekliği yaratan insan, her zaman gökyüzünden yeryüzüne ateş getiren, Prometheus, her zaman müziğiyle doğayı büyüleyen Orpheus olacaktır. İnsanlık ölmedikçe sanat da ölmeyecektir.
Reklam
Romantizm kapitalist-burjuva düzenine, "yitirilmiş düşler" düzenine, iş hayatı ve kazancın bayağılığına karşı bir ayaklanma, tutkulu ve çelişmeli bir ayaklanma hareketiydi.
İzlenimcilik (empresyonizm)
Çünkü düzeni bozulmuş bir dünyada, her şey yolundaymış gibi davranmak, yapacak başka şey yokmuş gibi, eskilerin bir zamanlar yaratı­cılıklarının olanca gücüyle dile getirdikleri çağIarının gerçek yaşantılarını süsleyerek yeniden söylemek, yozlaşmanın ta kendisidir. İşte bu göğsü madalyalı, gizli yerleri defne dallarıyla örtülü sanat kalpazanlığına karşı bir başkaldırmaydı izlenimcilik.
Yabancılaşmanın yirminci yüzyıl sanatında ve edebiyatında belirli bir etkisi olmuştur. Kafka'nın önemli yapıtlarını, Schoenberg'in müzigini, gerçeküstücüleri, birçok soyut sanatçıyı, "anti-romancıları" "anti-oyun yazarlarını" Samuel Beckett'ın ürpertici güldürülerini, Amerikan "beatnik"lerini etkilemiştir.
"Düş kırıklığı"nın yanı sıra bir de "soğukluk" teması, ıssız, yabancı bir dünya duygusu çıktı ortaya. İlk olarak Romantizmle beliren bu özellik daha sonra hiç kaybolmadı; tersine, kapitalist düzenin gelişmesi boyunca hayatın artan yabancılaşması içinde kendini her gün biraz daha çok duyurur oldu. Bu soğukluk duygusu ile birlikte sıcaklığa ve güvenliğe, hayalimizde ana karnına benzer bir yere dönme özlemi başgösterdi. Alman Romantizmine özgü bir ölme isteği, bir ölüm düşkünlüğü ortaya çıktı
715 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.