Sanayi Çarşısı
Hüseyin YurttaşSanayi Çarşısı Sözleri ve Alıntıları
Sanayi Çarşısı sözleri ve alıntılarını, Sanayi Çarşısı kitap alıntılarını, Sanayi Çarşısı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
şaşırtmasın seni seslerin çokluğu ve karmaşası
artık kalabalık yaşıyorsun
kazanılmış, burçlara dikilmiş özgürlükler yetmez sana
yenilerini dikmelisin, yenilerini.
Sayfa 70
sussam, söylemesem
sözümü saklasam, dilimi koparsam
bellidir yine de bulutlar kuşandığım
hışımla toprağa düştüğüm bellidir
Sayfa 63 - yokluğun yankılanıyor yalnızlığımın duvarlarında
-ışıkların sevincine hazır, kıpırtılı bir
dünya işte
sabah : doğayı kaplayan geniş gülümsemenin
ardındaki gizem, güneşin bayrağından vuran albeni.
mahmurluktur geride kalan
Sayfa 14 - dış- sabah - genel çekim
iç gece
kalbi delik bir çocuk gibi ölümsüyor gece
kirli duvarlarda leke leke hüzün
yağmur çok eskiden akmış gözyaşlarımız gibi tanıdık
çekingen çekingen sokuluyor kapı önüne
soluk benziyle
kentin soğuk salgıları aralıklarda
yüreğim ipildiyor kulağım kirişte
sesleri süzen yağmurun şifresini çözen
bir bant dönüyor öyle ağırdan
ardsız arasız seğrimeler sol gözümde
Sayfa 32
..doktorusun kendi gövdenin
kendi kabuğuyla yarasını örten ağaçlara benziyorsun..
Sayfa 74
-uyku bir düşülkedir.
hiç gidemiyeceğim sanki oraya,
sanki hep bir yanı eksik kalacak düşlerimin.
gözlerim böyle karıncalanacak hep.
belki de ayakta öleceğim.-
Sayfa 34
kim umursar yağmuru
sevda kınası sonbaharda
bulvarlar
uzun iç dökmeler
yaman gülüşlerle doludur
gün terli bedenlere vurunca
sevda sarısı sonbaharda
kameriyeler
ıssız köşeleri parkların
uzun öpüşlerle doludur
saçlar değince birbirine
sevda çırası sonbaharda
akar elektrik
atar sigortalar
yaprak döşeli yollar
sahte düşüşlerle doludur
nice halatlar kopar
sevda borası sonbaharda
boşalır ilikler
yavaşlar damarların harıltısı
en güzel günler
o acı dönüşlerle doludur
Sayfa 62
(toprağın kokusu uzak. yağmurun coşkusu
yitiyor balçıklarda, yağ gölcüklerinde. hiçbir ses
ötekinden özgür değil. belki bu yüzden
düşlenemiyecek kadar ötede sanılıyor
mayıs güllerinin tomurması; deli baharın
yaşantımıza yazılması.)
Sayfa 21
geç kalmak en yerleşik korkumuz..
Sayfa 16
hayat ki, nasıl anlatsam
olağanüstü renkleriyle
çıldırtan bir bahçedir
fakat yıllanır kahırlar
herkesin kendi mahzeninde
Sayfa 28
iç dış akşam - genel çekim
günün son selamları ufuktadır. gök,
yiten rengiyle, dağlara denizlere karışan
ışıklarıyla kutsanan bir sessizliği emmektedir.
zamana koşut akıp geçmektedir herşey! -
Sayfa 30 - sanayi çarşısı sokakları, dükkânlar, atelyeler
şiirin kan gittiği bu ikindi de bir dirimdir yeşeren, kaynaşan.
Sayfa 28
ve bizim başladığımız
şu
hiç kimsenin biteremediği
ve bitiremeden göçüp gideceği
o sonsuz destan:
insan
Sayfa 80 - ozan
iç - gece
-tamir takımları, yerler öyle karışık,
gizli bir el okşuyor kuytu karanlıkları, ürkünç
gölgeler belki gecenin koynuna zorla
giriyorlar, zorla yürüyor hayatın atardamarında
kan; ampuller artık ölgün gözler gibi
büzgün bakıyorlar. gece, ürperten bir seğrime gibi
yokluyor dakikada bir. saatların hızı kesik. durabilir
herşey birden, birden herşey başka anlam ve boyutlar kazanabilir: herşey karanlığın karnında çılgınca bir akışla, uzak uğultularla yürümektedir...-
Sayfa 32 - sanayi çarşısı sokakları, dükkânlar, atelyeler
gözlerim ufalıyor artık
artık gecenin belâlı bir yoldaşıyım
durgun bir suya bıraksam şimdi kendimi
bir yorgunluğu soyunup
Sayfa 31 - şafağı soldursam uykunun bahçelerinde